Davalı yanca sitenin ...... isimli şahsa devredildiği ve internet sitesinin dava tarihinden önce erişime kapatıldığı ileri sürüldüğüne göre HMK m. 288 vd. uyarınca çözümü teknik bilirkişi raporunu gerektiren konularda bilirkişi raporu alınarak uyuşmazlığın çözülmesi gerektiği, bu nedenle mahkemece aralarında bilgisayar ve internet siteleri ile telif hakları konusunda uzman bilirkişilerden oluşan heyetten rapor alınarak, sitenin hangi tarihte kimin tarafından oluşturulduğu, sitenin yasal olarak başkalarına devredilip devredilmediği, dava tarihinden önce sitenin erişime kapatılıp kapatılmadığının belirlenmesi, kapatılmış olsa bile gelecekte böyle bir muhtemel saldırının tekrarlanmasının önlenmesi talebi hakkında olumlu/olumsuz karar verilmesi, site erişime kapatılmış olsun ya da olmasın, eylemin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup olmadığı ve manevi tazminatı gerektirip gerektirmediği hususlarında FSEK 86. maddesi uyarınca değerlendirme yapılması gerekirken, mahkemece bilirkişi raporu alınmaksızın ve mesnetsiz olarak yanlardan birinin beyanına üstünlük tanınarak yazılı gerekçeyle ve eksik incelemeyle davanın reddinin doğru olmadığı-
Keşif sonrası alınan inşaat bilirkişi raporunda; "yolun astarsız, tek kat asvalt sathi kaplaması işi olarak inşa edildiği, yüksek tonajlı araçların geçişine uygun olarak imal edilmediği, bölgede bu araçların geçiş için kullanabileceği başkaca yol bulunmadığından mecburen kullanıldığı, dava konusu yolun yalnız davalı şirket tarafından kullanılmadığı, bölgede faaliyet gösteren 8-10 maden işletmesi ve davacının kamyonlarının da kullandığı" anlaşıldığından, dava konusu edilen yoldaki bozulmanın davalı şirket araçları ve başka işletmelere ait araçların da geçmesi ile oluştuğu ve bu nedenle, mahkemece zarar kapsamının belirlenip bölgeden geçen diğer araçların zarara katkısının indirim nedeni olarak gözetilmesi ve davalının sorumluluğunun olduğunun da düşünülmesi gerektiği-
İfrazen iptal ve tesciline karar verilen taşınmazın ifrazının mümkün olup olmadığının araştırılması gerektiği- Mahkemece, dava konusu komisyon parsellerine ait tüm belirtme tutanaklarının onaylı ve okunaklı suretlerin tam ve eksiksiz olarak bulunduğu yerden getirtildikten sonra yerel, teknik ve uzman bilirkişiler aracılığı ile yeniden her bir taşınmaz başında ayrı ayrı keşif yapılarak hüküm fıkralarında belirtilen komisyon parsel numarası ile belirtme numaraları arasında duraksamaya yer vermeksizin bağ kurulması, bu ilişki fen bilirkişisi tarafından çizilecek krokiye çakıştırılmak suretiyle ilişkilendirilmesi, sonra varsa belirtme tutanağında revizyon kaydı getirtilip uygulanması, taşınmazın menşeinin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden, meralardan veya firari mütegayyip eşhaslardan olup olmadığı hususu üzerinde durulması gerektiği-
Davalının cevap dilekçesindeki "kabul beyanı" gözetilerek, davacının ihale sonrası satın aldığı bağımsız bölümün yerinin açıkça tesbiti, sağ tarafta girişte iki daire yapıldığı tespit edilmiş olmakla, bağımsız bölümlerin davalı tarafından birlikte kullanılıp kullanılmadığı, çekişme konusu bağımsız bölümün kira sözleşmesinde belirtilen yer için kalıp kalmadığının tesbiti ve davalı kullanımının saptanması halinde ecrimisile karar verilmesi gerektiği- Mahkemece keşifte önceden düzenlenen keşif tutanağında ilaveler yapılmak suretiyle keşif anındaki mevcut durum açıkça tespit edilmeden keşif yapılmasının hatalı olduğu-
11. HD. 22.09.2016 T. E: 2015/15417, K: 7435-
Mahkemece taşınmazın aynına ilişkin uyuşmazlıklarda nizalı taşınmazın bulunduğu yerde yöntemine uygun olarak keşif yapılması ve taraf tanıklarının HMK. mad. 243 ve 244 (HUMK'nun 258 ve 259. maddeleri) hükmü uyarınca keşif yerinde hazır bulunmak üzere davetiye ile çağrılmak suretiyle mümkün olduğunca taşınmaz başında dinlenmesi; davaya konu satış senedi aslının getirtilerek,yapılacak keşifte uygulanması; davalı yanca sunulan havale tarihli belgedeki imzanın davacı tarafça inkar edildiği göz önünde bulundurularak, sunulan belgenin geçerli olup olmadığı ve inkar edilen imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılması; ondan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan ve toplanacak taraf delilleri tartışılıp değerlendirilerek, öncelikle kadastrodan sonra ve fakat kesinleşme öncesine dayanan iddia bakımından, yerinde görülmediği takdirde bedel ve cezai şart isteminin değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar yeterli belge sunamadıklarından, dava konusu araç üzerinde keşif yapılarak denetime elverişli rapor alınması gerektiği-
Eser sözleşmesinin eksik ve kusurlu ifası sebebiyle uğranılan zarara ilişkin maddi ve manevi tazminatın tahsiline ilişkin asıl dava ile bakiye iş bedeline ilişkin itirazın iptaline ve tazminata yönelik karşı davada, yüklenici tacir olup, iş sahibinin tacir olduğuna ve ticari defter tuttuğuna dair iddia ve delil bulunmadığından, yüklenicinin ticari defterlerinin iş sahibi davacı karşı davalı aleyhine delil olarak kabul edilmesi olanaklı olmadığından, yerinde keşif yapılıp bilirkişi raporu aldırılarak sonucuna uygun karar verileceği-
Sigorta primine esas kazancın tespiti istemi-
HMK.nun 288. maddesi gereğince miktar itibariyle tanık dinlenemeyeceği-