Lisans hakkına dayalı olarak açılan marka hakkına tecavüzün tespiti, müdahalenin men’i ve manevi tazminat istemi- Aktif husumet ehliyeti- Lisans hakkına dayalı olarak manevi tazminat açma hakkı-
Tescilli tasarıma tecavüz sureti ile vaki bulan haksız rekabetin men-i ve maddi- manevi tazminat talebine ilişkin davada, davalının tasarımının hükümsüz kılınmasına ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra davalının kataloğunda davacının tescilli tasarımına yer vermek suretiyle tecavüzde bulunduğu kabul edilmişse de, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen ve davalıya ait olduğu iddia edilen katalog fotokopi olduğu gibi bu kataloğun davalı tarafından kararın kesinleştiği tarihten sonra bastırıldığı ve kullanıldığı davacı tarafından ispatlanamadığından, davanın tümden reddedilmesi gerektiği-
Davalı şirketin internet sitesinde dava konusu olan internet sitesindeki telefon numaralarının aynı olması- Davalının davacı adına tescilli marka hakkına tecavüzün men'i ve sonuçlarının ortadan kaldırılması- İnternet sitesinin erişiminin engellenmesi- Davalının, davacıya ait markayı tanıtıcı evrak araç ve gereçlerde kullanıldığına dair delil bulunmadığından buna ilişkin talebin reddi- Hükmün özetinin Türkiye çapında yayınlanan gazetelerden birinde yayınlanması-
Taksi hizmetinin haksız rekabet teşkil ettiği iddiasından kaynaklanan, haksız rekabetin tespiti, ref'i ve men'i ile kararın ilanı istemine ilişkin davada; haksız rekabetin tespiti ve men'ine karar verildiğinde, erişimin engellenmesi hususu hükmün infazı kapsamında olup, bunun hükmün infazı sırasında değerlendirilmesi gerektiği nazara alınmaksızın ve yargılama sırasında reddedilmesine rağmen gerekçesi yazılıp ihtiyati tedbir kararı olduğu da belirtilmeksizin, hüküm şeklinde karar verilmesinin doğru görülmediği- HMK' nın 113. maddesinde düzenlenen topluluk davası ile, dernekler ve diğer tüzel kişilere statüleri çerçevesinde; üyelerinin veya mensuplarının yahut temsil ettikleri kesimin menfaatlerini korumak için, kendi adlarına, ilgililerin haklarının tespiti veya hukuka aykırı durumun giderilmesi yahut ilgililerin gelecekteki haklarının ihlal edilmesinin önüne geçilmesi için dava açabilme hakkı tanınmışsa da, asıl dosyada davacı derneğin statüsünde(dernek tüzüğü) üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bulunduğuna dair bir düzenleme bulunmadığı gib; tüzel kişiye dava açma yetkisi tanınmadığı, bu haliyle, davacının TTK'nın 56/3. maddesi uyarınca, dava açma hakkının dolayısıyla aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek, davanın bu sebeple reddine karar verilmesi gerektiği- Taksilerin, taksi plakasına sahip olanlar tarafından kullanıldığı, UberTaksi operatörlerinin verdiği taşımacılık hizmetinin, ilgili uygulamayı kullanmayan taksi operatörleri ile aynı iş ve mevzuat şartlarına tabi olduğu, İstanbul'da faaliyet göstermek için gerekli tüm izin ve ruhsatlara sahip ticari taksi operatörleri tarafından hizmet verildiği, ücretin taksimetre ile belirlendiği, haksız rekabetin tespitinde; bir hizmetin kuruluş ve işleyişindeki eksiklikler, rakiplere karşı haksız rekabet oluşturacak şekilde hizmetin işleyişini (fiyat gibi) etkilemesi ve bundan faydalanana, rakipleri aleyhine bir avantaj sağlıyorsa bu hususların dikkate alınması gerektiği, buna göre; davalı tarafça yapılan aracılık hizmetine yönelik ileri sürülen hususlardan davacı değil, İTaksi'nin etkilenebileceği, davacının sıfatı ve temsil ettiği meslek grubu dikkate alındığında, mevzuat gereği çağrı merkezine sahip olmamak ve otomasyon sistemine kayıtlı üye ticari taksicilerden komisyon bedeli alınamamasının haksız rekabet teşkil ettiğinin davacı tarafça ileri sürülemeyeceği, UberTaksi'ye yönelik haksız rekabet teşkil ettiği öne sürülen başka bir aktif ya da pasif fiil ve iddia da bulunmadığı dikkate alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Toplumda tanınmışlık düzeyine ulaşmış olması koşuluyla, tescilli bir marka veya başvurunun, aynı veya benzerinin, farklı mal ve hizmetlerde kullanılması amacıyla yapılan marka başvurusu, tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumlarda, itiraz üzerine reddedilebileceği- Bir markanın toplumda tanınmışlık düzeyine ulaşması, tek başına davalı şirket başvurusunun reddi için yeterli olmayacağı-
... Ticaret ve Sanayi Odası ile Esnaf Sanatkarlar Odası tarafından 250 gram ekmeğin satış fiyatının 1,00 TL olarak saptandığı, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları ile 250 gram ekmeğin maliyetinin 0,87 TL olarak saptandığı, davalı şirkete ait ticari defterler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda davalı şirketin 250 gram ekmeğin 2015 yılı ve davacı tarafından gönderilen ihtarname tarihi olan 22.01.2016 tarihi itibariyle 0,70-0,75 TL üzerinden satışa arz edildiği, bir an için Ticaret Odası ile Esnaf Sanatkarlar Odası tarafından belirlenen 1,00 TL'inin azami satış fiyatı olduğu kabul edilse dahi 6102 sayılı TTK'nın 55/1-a-6 maddesinde belirtildiği şekilde 250 gram ekmeğin asgari maliyeti olan 0,87 TL'nin altında satışa arz etmiş olması nedeni ile haksız rekabetin oluştuğu-
Tasarım haklarının tecavüzün tespitine ve durdurulması- Manevi tazminat- Maddi tazminat- Kararın kesinleşmesinden sonra masrafın davalıdan alınmak suretiyle Türkiye'de yayınlanan trajı en yüksek 3 gazeteden birinde yayınlanması-
Davalılarca ithal edilerek piyasaya sunulan dava konusu “enerji içeceği” ürününde kullanılan “enerji ... (bilinen bir başka markaya benzeyen bir marka) +Şekil” ibareli ve bu emtiaya benzer sınıflarda tescilli markanın bulunmadığı ve marka hakkının ülkeselliği prensibi gereğince Avusturya'daki marka tescilinin bir başkasının markasına tecavüz teşkil edecek şekilde Türkiye'de kullanılmasına imkân vermeyeceği esastan reddedilen haksız rekabet davasının incelenmesi için özel daireye gönderilmesi gerektiği-
İtirazın iptali davasının, dava şartı arabuluculuk kapsamına girmediği-
Somut olayda, hükmün kesinleşmesinden sonra kararın ilanına karar verilmişse de, TTK 59. maddedeki hükmün hilafına ilanın şekli ve kapsamı belirlenmeksizin ilana karar verilmiş olup, bu husus infazda tereddüt oluşturacağı gibi anılan yasa hükmüne aykırı olmakla kararın re’sen bozulmasını gerektirdiği-