Davalı borçlunun, «borcunu ödemesi» konusunda alacaklının gönderdiği «ihtarname»nin kendisine tebliği ile ve «ihtarnamede verilen sürenin eklenmesi suretiyle belirlenecek tarihte» temerrüde düşmüş sayılacağı, temerrüt faizinin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı–
Bir tacirin ticari işletmesi ile ilgili bir iş veya hizmet için verdiği avanslar nedeniyle, ödeme tarihinden itibaren faize hak kazanacağı (TTK. 22; şimdi; Yeni TTK. mad. 20) –
«İpotekli taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi»nin kesin yetkili mahkeme olmayıp İİK’nun 50 nci maddesinde öngörülen genel yetkili icra dairesinde de ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabileceği–
Haksız fiilden kaynaklanan alacak takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, zarar miktarının önceden bilinmesi mümkün olmadığından, davanın kabulü halinde alacağa «yasal faiz» yürütülmek suretiyle «itirazın iptaline» karar verilmesi gerekeceği–
Zamanaşımına uğramış çekler yönünden kambiyo hukukuna dayalı haklar yitirilir ise de bu durumda hamilin aralarında temel ilişki varsa bu çeklere yazılı delil başlangıcı olarak dayanarak ve iddiasını her türlü delille kanıtlayarak dava açabileceği, arada temel ilişki bulunmaması halinde ise uyuşmazlığın TTK. 644 (şimdi; Yeni TTK. mad. 732) hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekeceği–
Alacaklının icra takibinde kötüniyetli olduğu iddia ve kanıtlanmadıkça, itirazın iptali davası sonucunda, alacaklı aleyhine «kötüniyet tazminatı»na hükmedilemeyeceği–
Takip hukukundan doğan bir dava olan itirazın iptali davasında, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında «takip tarihi itibariyle» haklı olup olmadığının araştırılması gerekeceği–