BK. 487/I uyarınca alacaklının asıl borçluya müracaat ve rehinleri paraya çevirmeden önce müteselsil kefil hakkında takipte bulunabileceği– (Not: TBK. mad. 586 gereğince, alacaklının doğrudan müteselsil kefile başvurması için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.)
Bankanın hesabın kat edildiğine ve asıl alacağın o zamana kadar işlemiş akdi faiziyle birlikte hesaplandığı miktarın ödenmesi gerektiğine ilişkin ihtarnamesi borçluya tebliğ edilemediğine, sözleşmede temerrüt için ihtarın aranmadığına ilişkin özel bir hüküm de bulunmadığına göre borçlu temerrüde düşmüş kabul edilemeyeceğinden alacaklının isteyebileceği faizin elbette temerrüt faizi olmayacağı, kat tarihinden takip tarihine kadar ayakta olan sözleşmede tarafların kararlaştırdığı faizin uygulanacağı-
Mahkemece, takip tarihleri itibarıyla davacı bankanın alacaklı olduğu miktarın uzman bilirkişi aracılığıyla banka defterleri ile dayanağı kayıt ve belgeler üzerinde yaptırılacak inceleme ile belirlenmesi, yapıldığı savunulan ve davacının kabulünde olan ödemenin hangi tarihte yapıldığı ve bu tarihe kadar bankanın talepte haklı olduğu faiz miktarının saptanması, BK.’ nun 84. maddesi uyarınca alacaklının yapılan tediyeyi öncelikle faiz alacağına mahsup edebileceğinin göz önünde tutulması, bu belirlemeler çerçevesinde bilirkişiden Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde ayrıntılı rapor alınması ödenen ve itiraz edilmeyen meblağlar gözetilerek icra takibinin hangi miktar üzerinden devamına karar verilmesinin gerektiğinin düşünülmesi ve varılacak sonuca göre karar oluşturulması gerekirken, bu hususlar düşünülmeden yetersiz araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Sözleşme ile kurulan mevduat hesabından havale isteğini içeren talimat sebebiyle doğan uyuşmazlıkta zamanaşımının BK’nun 125. maddesinde öngörüldüğü gibi 10 yıl olacağı–
Davalı-borçlunun hem icra müdürlüğünün yetkisine ve hem de borcun esasına itiraz etmiş olması halinde, davacı-alacaklının dava dilekçesinde, mahkemeden hem davalı borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazının ve hem de borcun esasına yönelik itirazının kaldırılmasını istemesi gerekeceği–
Kiralananı kira süresi dolmadan tahliye eden davalı kiracının kira dönemi sonuna kadar olan kira bedelinden sorumlu olduğu ancak kiralayanın da bu sürede kiralananı tekrar kiraya vermek için gerekli çabayı göstermek ve zararın artmasını engellemekle yükümlü olduğu–
İİK’nun 45. maddesine göre rehinle temin edilmiş alacağın sahibinin bu maddede yazılı istisnalar dışında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmak zorunda olduğu, BK’nun 487. (şimdi; TBK.'nun 586.) maddesinin İİK’nun 45. maddesinde öngörülen «önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapma zorunluluğunun» bir istisnası olduğu–
Anonim şirketin yönetim ve temsil organının yönetim kurulu olduğu, anonim şirket adına düzenlenecek evrakın geçerli olabilmesi için aksine esas sözleşmede hüküm bulunmadıkça temsile yetkili olanlardan ikisinin imzasının yeterli olacağı–