İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardan olduğu, alacağın likit ve belli olması gerektiği, takip konusu asıl alacak likit olup asıl alacak miktarı üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
Çek yasal süre içerisinde muhatap bankaya ibraz edilmediği için, kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilmiştir. Bu durumda taraflar arasında temel ilişki var ise, çek delil başlangıcı niteliğinde olduğundan alacak her türlü delille ispatlanabilir. Temel ilişki mevcut değil ise, TTK.’ nun 732. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekeceği-
Davalı vekili dava konusu çekte keşideci sıfatıyla imzası bulunan eski kooperatif yöneticileri hakkında Ağır Ceza Mahkemesinde dava bulunduğunu savunmuştur. BK. 74. maddesi uyarınca ceza mahkemesinin maddi vakıayı saptayan kararının hukuk hâkimini bağlayacağı gözetilerek, anılan ceza davasının neticesi beklenilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-
Davacı tarafından davalıya alacağın ödenmesi içinde ihtarname keşide edilerek ödemenin 7 gün içerisinde yapılması talep edilmiştir. Bu durumda temerrüt tarihi, ihtarnamenin borçluya tebliğ edildiği tarihe ilave edilecek 7. günün sonudur. Diğer yandan taraflar arasında sözleşme ile temerrüt faiz oranı kararlaştırılmadığından, alacağa 3095 sayılı Yasa uyarınca temerrüt faizi uygulanması gerekeceği-
Finansal Kiralama Sözleşmesine göre malın kiracıya tesliminin kiralayanın temel borçlarından biri olduğu, bu borç yerine getirilmeden sözleşmenin süresinin başlamayacağı ve kiracının finansal kiralama bedelini ödeme borcunun muaccel hale gelmeyeceği-
Davacı İstanbul Umum Han Odabaşıları Esnafı Odasına kayıtlı ve bu faaliyeti nedeniyle de vergi mükellefi durumunda olup davalı ile dava dışı kiralayan arasındaki kira sözleşmesinde de, odabaşı masraflarının kiracıya ait olduğuna dair hüküm bulunduğundan davacının, davalıya ait işyerinin bulunduğu iş hanında, odabaşı olarak hizmet verdiği hususunu kanıtlamış olduğu-
Davacı davalı şirkete karşı çekin keşidecisi olması nedeniyle TTK.’ nun 732. maddesi uyarınca sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. Çek aslının alacaklı elinde olması bedelinin ödenmediğine karine teşkil eder. Bu durumda “borçlu keşide ettiği çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmediğini, bir başka anlatımla ödeme veya başka bir nedenle, hamil alacaklıya borçlu olmadığını” kanıtlaması gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeden, ispat külfetinin tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
İcra takibine kısmen itiraz edilmiş olduğu halde, mahkemece kısmi itiraz gözetilmeden hüküm kurulmasının bozmayı gerektireceği- Temerrüt tarihi taraflarca müttefıkan kararlaştırılmış olmadıkça borçlunun alacaklının ihtarı ile temerrüde düşeceği-
Davacı vekili, bozmadan sonraki beyanlarında “davalının kısmi ödeme savunmasının doğru olduğunu” açıkça bildirmiştir. Bu durumda mahkemece takipten önce yapılmış olan bu ödemenin nazara alınarak, takip tarihindeki borç miktarının saptanarak, davadan sonra yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce infaz sırasında nazara alınacağı gözetilmek sureti ile karar verilmesi gerekirken bu yönlerin gözden kaçırılması doğru olmadığı gibi, takipten önce ödeme yapıldığı halde, ödenen bu miktarın da takibe konu edilmesi karşısında, davalının kötüniyet tazminatı talebinin değerlendirilmesi gerekeceği-
Davalının temyiz dilekçesine ekli ödeme planı ve ödeme dekontlarının tarihleri davadan önce olduğuna göre, borcun saptanmasında yapılan bu ödemeler gözetilerek hüküm kurulması gerekeceği-