5464 sayılı Banka Kartları Kanununun geçici 4.maddesi uyarınca; davalının, davacı bankaya müracaat edip etmediği, başvuruda bulunmuş ise koşulları yerine getirip getirmediği araştırılmadan hüküm kurulmasının bozmayı gerektireceği-
257)Mahkemece “sözleşmede kefalet limitinin olmadığı” gerekçesi ile “davanın reddine” karar verilmiştir. Davalı icra dosyasına yaptığı itirazda; sözleşme limitinin olduğunu belirterek, bu miktarı icra dosyasına yatırmış olup, bakiye borç için takibin durdurulmasını talep etmiştir. Bu nedenle mahkemenin gerekçesi doğru değilse de, kefilin kefalet miktarını aşan borçtan sorumlu tutulması mümkün olmadığından “davanın reddine” karar verilmesi sonucu itibarıyla doğru olduğundan, mahkeme kararının gerekçesinin değiştirilerek hükmün onanması gerekeceği-
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Sigortalı araç kaza sonrası tamamen hasar görmüş olup, sigortacı şirket tarafından ödenecek tutar, Genel Şartlar uyarınca aracın gerçek sigorta değeri yani piyasa rayiç değeridir. Bu nedenle ancak yargılama sonunda belirlenebilir. İİK.’ nun 67 maddesi uyarınca alacak yargılama ile belirlendiğinden, icra inkâr tazminatına hükmedilemeyeceği-
Mahkemece; “temerrüde düşmeyen davalının borcunu vadesinden önce ödemesi karşısında asıl borcun bittiği ve başkaca fer’i borcun kalmadığı” gerekçesiyle “davanın reddine” karar verilmişse de; takibe konu faturalardan sadece bir tanesi yönünden muacceliyet tarihinin icra takibinden sonra olduğu, ancak bunun dışındaki tüm faturalardaki alacakların, icra takibinden önce muaccel hale geldikleri, dosyadaki bilgi ve belgelerinden anlaşılmakla, bu durumda mahkemece “icra takibinden sonra muaccel hale gelen fatura dışındaki diğer alacakların muaccel hale gelmediği” yolundaki değerlendirmesinde isabet bulunmayacağı- Takipten önce muaccel hale gelen alacaklar yönünden temerrüt ihtarı çekilmemiş ise de, takibe geçilmekle takip tarihinde o alacaklar yönünden temerrüt gerçekleşmiş bulunmaktadır. İcra takibinden sonra anapara ödenmiş olmakla birlikte, fer’ileri ödenmemiştir. İcra takibinde alacağın fer’ileri talep edildiğine göre; anaparanın ödenmesi sırasında ayrıca ihtirazı kayıt konulmasına gerek
Davaya konu irsaliyeli faturada teslim alan imzası bulunmamaktadır. Davalı bu faturada gösterilen malların kendisine teslim edilmediğini savunduğuna göre, davacının davalıya mal satıp teslim ettiğini yazılı delille kanıtlaması gerekmektedir. Davalının tanık dinlenmesine muvafakati bulunmadığından, somut olayda tanık dinlenilmesi HUMK.’ nun 288. maddesi hükmüne aykırılık oluşturur. Mahkemece bu yönler gözetilmeden eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Dava konusu alacak miktarı yargılama ile belirleneceğinden, alacak tutarı belirgin değildir. Bu nedenle davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulamayacağı, ayrıca davalının davayı ilk celsede kabul etmesi nedeni ile davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yer alan ücretin yarısına hükmedilmesi gerekeceği-
Dava, kasko sigortası sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. Davalı şirket, kazaya neden olan aracın ihtiyari mali sorumluluk sigortacısıdır. İhtiyari mali sorumluluk sigortasının sorumluluğu, zararın zorunlu mali sorumluluk sigortası hadlerini aşması durumunda üzerinde kalan kısım ile sınırlıdır. Kasko sigortalı aracın belirlenen zarar tutarı zorunlu mali sorumluluk sigortası haddi altında kaldığından, davalı şirket aleyhine açılan davanın reddi gerekirken, anılan düzenleme göz ardı edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-
Dava, TTK.’ nun 1301. maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. İcra takip dosyasında, en son 15.04.2005 tarihinde davalı(borçlu) şirketin takibe itirazı nedeniyle, bu borçlu hakkında takibin durdurulmasına karar verilmiş olup; yapılan bu işlemden sonra 04.02.2008 tarihine kadar hiçbir işlem yapılmamıştır. Davalı şirket temsilcisinin süresinde verdiği cevap dilekçesinde, zamanaşımı def’inde bulunmuş; mahkemece ara kararı ile zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir. Oysa icra takip dosyasında 15.04.2005 tarihinden 04.02.2008 dava tarihine kadar zamanaşımını kesen hiçbir işlem yapılmadığından 2918 sayılı KTK.’ nun 109/1. maddesinde öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur. Bu durumda mahkemece, davalı şirket vekilinin zamanaşımı definin kabulü ile davanın zamanaşımından reddi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi hükmün bozulmasına neden olacağı-
Dava, kasko sigortası sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. HUMK.’ nun 275. maddesinde ‘’mahkeme çözümü özel ve teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir’’ demektedir. Bu durumda mahkemece konusunda uzman bilirkişi kurulundan sigortalı aracın tamirinin ekonomik olup, olmadığı, ekonomik ise hasar bedeli, ekonomik değil ise, olay tarihindeki ikinci el piyasa değeri ile sovtaj değerinin tespiti konularında ayrıntılı, gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-
Davalı şirket oto kiralama şirketi olup, aracını dava dışı şirkete kiraladığına göre, taraflar arasında tanzim edilen kira sözleşmesinin uzun süreli ve 3. kişileri bağlayacak nitelikte bir kira sözleşmesi olup olmadığı, aracın teslim edilip edilmediği, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği yönünden işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalının iştenlik sıfatının devam edip etmediği hususlarının tartışılarak karar verilmesi gerekirken kiralama olayının davalı şirketle dava dışı şirketin iç ilişkisi olduğundan bahisle eksik inceleme sonucu yazılı olduğu biçimde hüküm tesisinin hükmün bozulmasına neden olacağı-