Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında gayrimenkul tellallığı sözleşmesinin, tarafların ortak iradesi ile BK.’ nun 404/3. fıkrasında emredilen geçerlilik şartına uygun şekilde, yazılı olarak kurulmuş olduğu ve taraflarca hayata geçirildiğinin kabulü gerektiği; sözleşmeye taraf olan davalı/borçlunun imza eksikliğini ileri sürmesinin ise dürüstlük kurallarına ve hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı olduğu; sonuç itibarıyla “davacının taraflar arasındaki geçerli tellallık sözleşmesi gereği ücrete hak kazandığı” yönündeki direnme kararının yerinde olduğu-
T.M.K. nun 887. maddesinde ‘’ipotekli taşınmazın maliki borcundan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır’’denmektedir. Somut olayda; ipotekli taşınmazın yeni maliki davalıya çıkartılan muacceliyet ihtarnamesinin tebliğ edilmeden aleyhine takibe girişilmesi, belirtilen yasa hükmüne aykırıdır. Bu nedenle mahkemece anılan yasal zorunluluğa uyulmaksızın davanın kabul edilip sonuçlandırılmasının bozmayı gerektireceği-
TTK.’ nun 692. maddesi uyarınca keşide tarihi, çekin zorunlu unsurlarındandır. Çekin ibraz süresi çekteki keşide tarihinden itibaren işlemeye başlar(TTK.707 md.). Kanuni süresi zarfında bankaya ibraz edilmeyen çek kambiyo senedi vasfını yitirir. Takibe konu çek, süresinde muhatap bakaya ibraz edilmediğinden, keşide tarihinden itibaren faiz yürütülemez. Öte yandan davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğü hususu da kanıtlanamadığından işlemiş faiz talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının, hükmün bozulmasına neden olacağı-
Borçlusu tarafından itiraz edilmeyen alacak kesinleşeceğinden, alacaklının itirazın iptali davasını açmasında hukuki yararı bulunmadığından, bu nedenle davanın reddi gerekeceği-
Elektrik tüketimi yapılan sayacın aboneliğinin davalı adına olduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Fiili olarak elektrik kullanılmaması, abonelik sözleşmesindeki sorumluluğu ortadan kaldırmayacağından ve davalı abonenin fiili olarak elektrik kullanan kişi ile birlikte müteselsilen sorumlu olacağı-
BK. nun 484 maddesi gereğince kefalet akdinin geçerliliği; sözleşmenin yazılı şekilde yapılması ve kefilin sorumlu olacağı miktarın sözleşmede belirlenmiş olması koşuluna bağlıdır. Sözleşmeden kefalet limitinin belirlenmesinin mümkün olduğu hallerde, geçerli bir kefaletin varlığının kabulü gerekeceği-
Takip dayanağı yapılan belge, keşide yeri olmadığından bono vasfında değilse de, muayyen bir meblağın ödenmesi taahhüdünü içerdiği ve imzası da inkâr edilmediği için “adi senet” sayılır. Belgenin yazılı delil başlangıcı sayılması sureti ile tanık dinletilmesinin HUMK’ nun 290. maddesine aykırı olacağı-
İpotek, yabancı para üzerinden kurulmadığına göre, bu davaya konu yabancı para üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması, İİK’nun 148. maddesi hükmüne aykırı olacağı-
İİK.nun 264/2. maddesinde yer verilen "mahkemede dava açılması" hususunun, takibe itiraz üzerine alacaklı tarafından IIK.nun 67. maddesi gereğince açılacak itirazın iptali davasını ifade ettiği, bu davanın '7 günlük' süre içerisinde açılması gerekeceği-