Borçlusu tarafından itiraz edilmeyen alacak kesinleşeceğinden, alacaklının itirazın iptali davasını açmasında hukuki yararı bulunmadığından, bu nedenle davanın reddi gerekeceği-
Elektrik tüketimi yapılan sayacın aboneliğinin davalı adına olduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Fiili olarak elektrik kullanılmaması, abonelik sözleşmesindeki sorumluluğu ortadan kaldırmayacağından ve davalı abonenin fiili olarak elektrik kullanan kişi ile birlikte müteselsilen sorumlu olacağı-
BK. nun 484 maddesi gereğince kefalet akdinin geçerliliği; sözleşmenin yazılı şekilde yapılması ve kefilin sorumlu olacağı miktarın sözleşmede belirlenmiş olması koşuluna bağlıdır. Sözleşmeden kefalet limitinin belirlenmesinin mümkün olduğu hallerde, geçerli bir kefaletin varlığının kabulü gerekeceği-
Takip dayanağı yapılan belge, keşide yeri olmadığından bono vasfında değilse de, muayyen bir meblağın ödenmesi taahhüdünü içerdiği ve imzası da inkâr edilmediği için “adi senet” sayılır. Belgenin yazılı delil başlangıcı sayılması sureti ile tanık dinletilmesinin HUMK’ nun 290. maddesine aykırı olacağı-
İpotek, yabancı para üzerinden kurulmadığına göre, bu davaya konu yabancı para üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması, İİK’nun 148. maddesi hükmüne aykırı olacağı-
İİK.nun 264/2. maddesinde yer verilen "mahkemede dava açılması" hususunun, takibe itiraz üzerine alacaklı tarafından IIK.nun 67. maddesi gereğince açılacak itirazın iptali davasını ifade ettiği, bu davanın '7 günlük' süre içerisinde açılması gerekeceği-
“Malın teslim edildiği” hususunda ispat külfeti davacıya ait olup, davalı “malın teslim edilmediğini, dava konusu irsaliyeli faturalar üzerindeki imzanın kendisine ve çalışanına ait olmadığını” iddia ettiğinden, mahkemece bu yön üzerinde durularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- Davalı her ne kadar takibe itirazında takip dayanağı olan irsaliyeli faturalardaki imzaya yönelik herhangi bir beyanda bulunmamış ise de, itirazın iptali davasında, davalı-borçlunun icra takibinde bildirmiş olduğu itiraz sebepleriyle bağlı olmadığı-
Dava konusu alacak, kaçak elektrik bedeline ilişkin olup, miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, alacak likit bulunmadığından, İİK. nun 67 maddesinde öngörülen icra inkâr tazminatına hükmedilemeyeceği-
1985 yılından bu yana vergilerini ödediği ve belediyeden kapı numarasını aldığı gecekondusunun bahçesinde yetiştirdiği ağaçların gecekondu ıslah çalışmaları kapsamında sökülecek olması nedeniyle uğrayacağı zararın ödetilmesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemli davada; mahkemece istemin kabul edilmesinde bir yanılgı yoksa da, taşınmazın kendisine ait olmadığını bilerek üzerine ağaç diken davacı, yıllarca ağaçların ürünlerinden yararlandığına göre, belirlenen tutardan Borçlar Kanunu’nun 51.maddesi uyarınca uygun bir indirim yapılması gerekeceği-
Davacı işçi işe başlatılmaması nedeni ile iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği tarihteki ücreti üzerinden boşta geçen dört aylık ücret ile dört aylık işe başlatılmama tazminatını talep etmiştir. Davacının iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği tarihte aldığı ücret taraflar arasında ihtilaflı değildir. Kaldı ki davalı tarafça bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya da açıkça itiraz edilmemiştir. Davacının talep ettiği alacak likit olup, davalı tarafça da bilindiğinden, mahkemece davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmetmek gerekeceği-