Mal satım bedelinden doğan alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, davalı-borçlu vekili icra takibinde yetkiye ve "... müvekkilinin alacaklı tarafa ödeme emrinde belirtilen tutarda borcu bulunmamaktadır." diyerek borca itiraz ettiğinden davalının akdi ilişkiyi inkar etmediği ve uyuşmazlığın bir miktar para borcuna ilişkin olması nedeniyle alacaklının ikametgahı icra dairesinin yetkili olduğu gözetilerek, işin esasının incelenip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Haksız eylemi gerçekleştiren kişilerin davacı kurumumun çalışanları olmalarına göre, davacının da kendi çalışanları üzerinde denetim ve gözetim yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmediği, zararın doğmasına bölüşük kusuru ile neden olduğu gözetilerek, zarar kapsamı belirlenirken, TBK.’ nun 35 ve 36. maddelerinin davalılar yararına uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmalı, ceza dosyasında el konulup davacıya geri verilmesine karar verilen paranın davalı ile haksız eylem sorumluları hakkında başlatılmış olan icra takip dosyasına ödendiği gözetilmeli ve toplam zarar tutarı ile davalının sorumlu tutulacağı zarar tutarı belirlendikten sonra, buna uygun karar verilmesi gerekeceği-
Yedieminlik ücretinin tutarı başlangıçta belirgin (likit) olmadığından, yedieminlik ücretinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine itiraz edilmesi halinde itirazın iptali davası açılamayacağı-
Birden fazla bloktan oluşan taşınmazda sadece bir blokla ilgili giderlerden o blok malikleri sorumlu olup, tüm blokların ortak giderleriyle ilgili giderleri ana taşınmazdaki tüm kat maliklerinin ödemekle yükümlü olacakları-
Takip konusu yapılmayan belgeye dayanarak itirazın iptali davası açılamayacağı-
Süresi içinde yapılan itirazın icra takibini durduracağı, duran takibin devamının ancak alacaklının İİK’nun 67. ve 68. maddeleri koşullarında mahkemeden alacağı olumlu karar ile mümkün olabileceği -Borçlunun itirazı alacaklı vekiline tebliğ edilmedikçe, İİK’nun 67 ve 68. maddelerinde belirtilen bir yıllık ve altı aylık hak düşürücü sürelerin işlemeye başlamayacağı-
Kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak likit nitelikte olup, alacaklı yararına İİK.’ nun 67/2. maddesi hükmü gereği tazminata karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında eser sözleşmesinin mevcut olduğu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın genel mahkemelerde sonuçlandırılması gerekeceği-
Alacaklı tarafından açıldığı bildirilen itirazın iptali davasının sonucunun, görülmekte olan istihkak davasında “bekletici mesele” yapılması gerekeceği-
Dava, trafik kazasından kaynaklanan alacağın, kazaya neden olan aracın trafik sigortacısından tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı lehine sonuçlanan dava, aracın maliki ve sürücüsü ile davacı arasındadır. Koç Allianz Sigorta, bu davada taraf olmadığı gibi, özü itibarıyla tazminat istemine yönelik olan davada, alacağın saptanması kusur ve hasar açısından incelemeyi gerektirmesi nedeniyle, alacak likit de değildir. O halde, davacının icra inkâr tazminatı isteminin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinin, hükmün bozulmasına neden olacağı-