Davacı vekilinin, dilekçesinde; davalı hakkında ödemediği su fatura borçlarından dolayı girişilen icra takibine itirazın iptali ve inkar tazminatının tahsilini talep ettiği, davacı tarafından ibraz olunan kira sözleşmesinin dava dışı kiralayan ve davalı arasında imzalandığı, davacının, davalının sözleşmede belirtilen adreste ikamet ettiği ve suyu kullandığını iddia ettiği, kullanılan su bedelinden abonelik sözleşmesi uyarınca abone sorumlu olduğu gibi abone dışında fiilen kullanan kişinin de sorumlu olduğu, mahkemece; keşif yapılarak davalının kira sözleşmesi uyarınca kullanımında bulunan yerin belirlenmesinin, icra takibinde belirtilen su aboneliğinin buraya ait olup olmadığı, davalının burada su kullanımı olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesinin gerektiği-
Borçlu açılacak veya açılmış olan itirazın iptali davasında "borçlu olmadığına dair savunmalarını" ileri sürme olanağına sahip olduğundan ve menfi tespit davasının dinlenebilmesi için, borçlunun korunmaya değer güncel bir yararının bulunması gerektiğinden, derdest olan itirazın iptali davasında ileri sürülebilecek savunmaların ayrı bir davada dava konusu yapılmasında davacıların hukuki yararı bulunmadığı;  verilecek çelişkili kararların hukuki güvenirliğe de zarar vereceği-
Mahkemece, “taraflarca sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalıların murisini 24.09.1986 tarihinde vefat ettiği, vefatını müteakiben mirasçılar arasında yapılan 30.03.1987 tarihli miras taksim sözleşmesi gereğince davaya konu elektrik aboneliğinin bulunduğu taşınmazın mirasçılardan M.G. adına intikal ettiği, tapu kaydının 21.06.1999 tarihinde M.G. adına intikal ettirildiği ve 1985 yılından itibaren ticarethanenin vergi levhalarının incelenmesinde M.G. adına bulunduğu, bu tarihi müteakiben ödemelerin bu şahıs tarafından yapıldığı, davacı tarafından bu hususun bilindiği, buna rağmen davalı mirasçıları ve arkadaşları aleyhine takipte bulunması üzerine iş bu davanın açıldığı, davacı tarafın bu hususu bilmesi nedeniyle iyi niyetli bulunmadığı, miras taksim sözleşmesinin geçerli bulunduğu, buna bağlı olarak tapunun da intikal ettirildiği anlaşılmakla, davanın husumet yönünden reddine, davalı tarafın tazminat isteminin reddine” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulu
Davalının abonesiz kaçak elektrik kullandığından bahisle uğranılan zararın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasında, davalının elektrik abone sözleşmesi yapma yükümlülüğü bulunmasına rağmen, abone kaydı olmadan kaçak elektrik kullanması haksız fiil niteliğinde olduğuna göre, meydana gelen zararın, abone sözleşmesine dayalı elektrik kullanan kişilere uygulanan aynı tarifeden değil, Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği’ne göre hesaplanacak kaçak elektrik bedeline hükmedilmesinin gerekeceği, haksız fiilin yapma ya da yapmama şeklinde gerçekleşebileceği, haksız fiilin borç doğurmasının, taraflar arasındaki bir muameleye dayalı olmamasına bağlı olduğu-
Aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümlerin, kesinleşmedikçe takibe konu edilemeyecekleri, ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat vs. alacaklara ilişkin hükümlerin de aynı kurala tabi oldukları, ancak, boşanma kararının kesinleşmiş olması halinde, bu ilamla birlikte hükmedilmiş olsa bile kesinleşmeyen maddi ve manevi tazminata ilişkin hükmün, takibe konu edilmesinin olanaklı olduğu-
Aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümlerin, kesinleşmedikçe takibe konu edilemeyecekleri, ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat vs. alacaklara ilişkin hükümlerin de aynı kurala tabi oldukları, ancak, boşanma kararının kesinleşmesi halinde ise bu ilamla birlikte hükmedilmiş olsa bile kesinleşmeyen maddi ve manevi tazminata ilişkin hükmün, takibe konu edilmesinin olanaklı olduğu, yine, tedbir niteliğinde hükmedilen nafakanın da takibe konu edilmesinde buna ilişkin hükmün kesinleşmesinin aranmayacağı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında, mahkemece miktar belirtmeksizin davalının takibin ferilerine yönelik itirazın iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken bilirkişiye yaptırılan kapak hesabı üzerinden miktar ve tutar belirtmek suretiyle itirazın iptaline karar verilmesi doğru görülmediği gibi hükümde yer alan alacak tutarının feri kalemlere ilişkin olduğu gözetilmeden bu tutar üzerinden ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de isabetli bulunmadığı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Karşı tarafa tahmil edilecek vekalet ücretinin miktarı dava ve icra takibinin sonuçlanması ile belli olup, vekil edenin avukatına ödeme borcunun da, bunun karşı taraftan tahsil edildiği anda doğacağına ilişkin kurala sıkı sıkıya bağlı kalınmamalı, her olayın özelliğine, durum ve şartlarına göre değerlendirme yapılması gerektiği, özellikle Medeni Kanunun 2. maddesinde belirtilen hakkın kötüye kullanılmasına ve dürüstlük kuralının ihlaline izin verilmemesi gerektiği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-