Asıl alacakla ilgili hüküm kurulup, faizle ilgili bir değerlendirme yapılmamasının HMK 297/2'ye aykırı olacağı-
İtirazın iptali-
Likit (bilinebilir) nitelikteki borçlarda mahkemenin icra inkar tazminatına hükmetmesi gerekeceği-
Bankanın hesabın kat'ı için gönderdiği ihtarname masrafının alacağa ilave edilmesi gerekeceği- Likit borçlarda hüküm altına alınan alacak miktarı üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
İİK. 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması gerekeceği-
Malvarlığına ilişkin davalarda dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olacağı-
Davacı tarafından yapılan kira ödemelerinin icra dosyasına geç bildirilmesinden dolayı TBK. mad. 100 uyarınca davacının zararının olup olmadığının konusunda uzman bilirkişi marifeti ile tespiti ile, böyle bir zararın varlığının saptanması halinde, bu miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği-
Bonoda tanzim tarihiyle vade tarihi arasındaki süreye ilişkin bir kısıtlama olmadığı, bu sürenin uzun olmasının (örneğin; düzenleme tarihi ile vade tarihi arasında 23 yıl bulunmasının) senedin bono vasfını etkilemeyeceği-
Davanın konusuz kalması halinde mahkemenin yargılamaya devam ederek, davanın açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit edip, o tarafı yargılama giderlerine ve vekalet ücretine mahkum etmesi gerekeceği-
Taraflar arasında imzalanmış olan protokol değerlendirilmeden hüküm kurulamayacağı-