İşlemiş faiz talebi yönünden açılmış bir dava bulunmadığı ve taleple bağlı kalınması gerektiği, alacak likit olduğundan alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
Ödünç verilen paranın iadesine ilişkin itirazın iptali davası- Takibe dayanak yapılan bononun hamiline yazılı olup kambiyo vasfını taşımadığının icra hukuk mahkemesi kararı ile de tespit edildiği (TTK'nın 776 ve 777 md) anlaşıldığından, bu hali ile adi yazılı belge niteliğinde olan belgenin aksinin davalı tarafça aynı nitelikte yazılı bir belge ile ispatı gerektiği-
Bankanın icra takip talebinde borcun dayanağı olarak "genel kredi taahhütnamesi/sözleşmesi-ihtarname"si gerekçe gösterilerek takip başlattığı, davalının sonradan 07.04.2016 tarihinde kefil olarak katıldığı, kefil beyanı kısmında beyanının bulunduğu, nakde dönüşen iki adet teminat mektubunun 03.11.2014 tarihli olduğu, icra takip dosyasında takip konusu yapılan borcun davalının sonradan kefil olduğu sözleşmeyi de kapsadığı, davacı tarafından her üç genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borç için tek bir takip başlattığı oysa davalının sadece bunlardan birinin kefili olduğu anlaşıldığından başlatılan takipte takibin hangi miktardaki kısmının davalının imzası bulunan sözleşmeye ilişkin olduğu hususunda öncelikle davacı Bankadan izahat istenilerek, akabinde konusunda uzman bankacı bilirkişi görevlendirilmek suretiyle banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yaptırılarak denetime elverişli rapor alınarak ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Dava, genel kredi sözleşmesine istinaden başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir...
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir...
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir...
İlk Derece Mahkemesince ............ tarihli ön inceleme duruşmasında davacıya bu yönde bir kesin süre verilmediği gibi "tarafların dava ve cevap dilekçelerinde belirttikleri delillerle sınırlı olmak üzere tarafların getirtilecek delillerin ilgili yerlerden celbine," dair ara kararın tesis edildiği, davacının banka defter ve kayıtlarına dayanmasına rağmen dava konusu kredi ve kefalet sözleşmesi ile ilgili tüm kayıtlar bankadan getirtilmediği, bilirkişi incelemesi esnasında da bilirkişilerce banka kayıtları üzerinde bir inceleme yapılmadığı, davacıya delillerini sunması için usulüne uygun bir kesin süre verilmemesi, dava dilekçesinde de açıkça banka defter ve kayıtlarına dayandığı halde bu delillerin toplanmaması nazara alındığında temyiz dilekçesine ekinde sunulan eş muvafakatlerinin değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesini teminen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Davanın, acentelik sözleşmelerinin feshi üzerine davacının, söz konusu sözleşmeler gereğince araç ve demirbaş bedeli olarak ödediği paranın iadesi için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu- Mahkemece uyulan bozma ilamında "... davacı tarafça peşin bedellerin ödendiği konusunda bir uyuşmazlık da olmadığından söz konusu malzemelerin mülkiyeti artık davacıya geçmiş olup bu malzemelerin bedellerinin davacı tarafça istenilmesinin mümkün olduğu, ancak, istenebilecek olan bedel, sözleşmenin başında davalı tarafa ödenen miktar olmayıp söz konusu malzemelerin mülkiyetlerinin sözleşme uyarınca davacıya geçtiği andaki rayiç bedeller olduğu, bu itibarla, mahkemece sözleşmede listelenen malzemelerin, yine sözleşme uyarınca mülkiyetlerinin davacıya geçtiği tarihteki rayiç değerleri tespit edilerek, tespit edilen miktarın tahsiline karar verilmesi gerektiği,..." denilerek demirbaşların mülkiyetinin davacıya geçtiği ve bedelinin ödendiği tespit edildiği halde tüm demirbaşlar için mülkiyetin geçtiği tarihteki bedele hükmedilmesi gerekirken uyulan bozma ilamına rağmen, dava konusu içinde yer alan leasingle alınan demirbaş bedellerine hükmedilmemesinin doğru olmadığı-
6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince taraf ehliyeti dava şartlarından olup, bu koşulun dava açıldığı esnada bulunması zorunlu olduğu gibi, yargılama esnasında da bulunmasının zorunlu olduğu- Somut uyuşmazlıkta davacı M. Ö. İlk Derece Mahkemesi kararından sonra Bölge Adliye Mahkemesindeki yargılama sırasında vefat etmiş olduğundan, yargılama sırasında davacının vefat etmesi halinde mirasçılardan vekâletname ibraz edilmesi veya mirasçıların davaya muvafakatlarının sağlanması suretiyle taraf teşkili sağlanması mümkün olduğu gibi, 4721 sayılı Kanun'un 640 ncı maddesi gereğince terekeye mümessil tayin ettirilerek davanın mümessil huzuru ile görülmesinin sağlanması suretiyle de taraf teşkinin mümkün olduğu-
Mahkemece, kooperatifler konusunda uzman bilirkişinin de bulunduğu yeni bir bilirkişi heyeti seçilerek, özel kişilerden borç para alınmasına icazet verildiği anlamına gelecek bir işlem bulunup bulunmadığının genel kurul kararları da değerlendirilerek belirlenmesi, uyuşmazlık konusu borcun verildiği iddia edilen tarihlerdeki kooperatifin mali yapısının incelenmesi, borç para verildiği tarihler ayrı ayrı dikkate alınarak davalı kooperatifin borç almasına gerek olup olmadığının, kooperatif banka hesabında para bulunup bulunmadığının, kooperatif inşaatlarının hangi finansman kaynağıyla yapıldığı da göz önüne alınarak saptanması, dahili davalı ................. tarafından kooperatif yerine ödeme yapıldığı belirtilen kalemlerin kooperatifle ilgili olup olmadığının da tespit edilmesi ve önceki kök ve ek rapora itirazları da denetime elverişli şekilde karşılanmalı ve böylece itirazların ret ve kabul sebeplerinin gösterilmesi suretiyle hüküm tesisi gerekirken, eksik incelemeye dayalı karar verilmesinin doğru olmadığı-