Kira sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptaline ilişkin davada; taraflar arasında kira sözleşmesine eklenen, imzası inkar edilmeyen protokol uyarınca düzenlendiği anlaşılan senetlerin, sunulması amacıyla davacıya uygun bir süre verilmesi, verilen süre içerisinde senetler ibraz edilmediği takdirde senetlerin ait olduğu aylara ilişkin ödemenin yapılmış olduğu kabul edilerek bu aylara ilişkin kira alacağı talebinin reddinin gerektiği, bununla birlikte; ibraz olunan protokolde, bedelsiz kullanım öngörüldüğüne göre, diğer aylara ilişkin kira alacağına hükmedilmesinin de doğru olmadığı-
Davalı şirket hakkında konkordato mühleti talep edildiği ve mahkemece "...hiçbir takip yapılamayacağına ve evvelce başlamış takiplerin durmasına..." karar verildiği, akabinde konkordato mühleti verildiği ve "konkordatonun tasdikine" ve İİK.289 maddesi kapsamındaki tedbirlerin tasdik kararı kesinleşene kadar devamına karar verildiği UYAP üzerinden yapılan sorgulamada ticaret mahkemesinin davanın kabulüne karar verildiği, mahkemece istinaf dilekçesinde ileri sürülen icra mahkemesi tedbir ve nihai kararı ile ticaret mahkemesinin konkordatonun tasdikine ilişkin kararı celbedip konkordatonun tasdikine ilişkin davanın kesinleşmesini bekletici mesele yapıp söz konusu kararın kesinleşmesi halinde konkordatonun tasdikine bağlanan hukuki sonuçlar çerçevesinde hüküm verilmesi gerektiği-
Konkordato talebinde bulunan davalı-borçlu şirket hakkında verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle icra takibi yapılamayacağından ortada usulüne uygun bir icra takibinin varlığından sözedilemeyeceği ve bu nedenle bu şirket hakkında açılan itirazın iptali davasının da dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Ekspertiz raporu, değişik iş dosyasındaki rapor ve mahkemece alınan ek rapor arasında çelişki giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu- Mahkemece; İTÜ veya Kara Yolları Fen Heyetinden oluşturulacak heyetten aracın kaza tarihindeki rayiç bedeli, hasar miktarı ile aracın perte ayrılmasının gerekmesi halinde aracın sovtaj değeri belirlenerek çelişki olması durumunda çelişki giderilerek ve kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Banka havalesi yoluyla davalıya borç olarak gönderdiği bedelin ödenmemesi üzerine açılan itirazın iptali davasında, davacı ve davalı gerçek kişi olup, tacir olarak kabul edilseler de uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığına yönelik dosyaya yansıyan bir belge bulunmadığından, bu davanın, ticari nitelikte bir dava olmadığı ve davaya bakmaya "Ticaret Mahkemesi" değil "Asliye Hukuk Mahkemesinin" görevli olduğu-
Kasko sigorta poliçesinin muhtevasında, hasar halinde ödenecek tazminattan, değişen parçalar nedeni ile kıymet kazanma tenzili yapılacağına ilişkin düzenleme olmadığı, buna rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kıymet kazanma tenzili yapılarak miktarın belirlenmesinin hatalı olduğu-
Davacı banka yaptığı takipte kısmen haksız çıkmış ise de, takibi kötüniyetle yaptığına dair yeterli delil bulunmadığından, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu-