Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalıların kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı gerektiği- Davacının borçlu şirket yetkilisi sıfatıyla takipte yer almış olması nedeniyle davalıların takipte kötü niyetli olduğunun kabul edilemeyeceği-
Uyuşmazlığın çözümünde görevli olan mahkemenin tüketici mahkemesi olması hususunun, davanın "ticari dava" niteliğini değiştirmeyeceği- Bireysel kredi kartı alacağından dolayı takibe davalının itirazı üzerine itirazın iptali davası açılmadan önce arabuluculuk müessesesine başvurulmasının gerektiği-
BK.'nın 101. (TBK m. 117) maddesi uyarınca borcun ifa edileceği gün müttefikan tayin edilmiş olmadıkça muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur düzenlemesinden sonra devamı maddelerde temerrüde düşen borçlunun şartların varlığı halinde faiz de ödeyeceğinin düzenlenmiş olduğu- Yine somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nın 20/3. maddesine göre; “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmek… maksadıyla yapılacak ihbar veya ihtarların muteber olması için noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü bir mektupla yahut telgrafla yapılmasının şart olduğu-
Ceza mahkemelerinin, 'maddi vakıanın tespitine dair kararları'nın, TBK. m. 74 uyarınca hukuk hakimini de bağlayacağı-
Davanın ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu- Davacının davalıya teslim ettiğini belirtmiş olduğu davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan faturalara ilişkin malların teslim edildiğini, davacının ispatla yükümlü olduğu- Tek başına fatura ve davacının dayanak belgelerle desteklenmeyen ticari defterlerinin 'malın teslim edildiğini' ispata yeterli olmadığı- Davalı için de 'davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan ödemelerin yapıldığını' yazılı delillerle ispatla yükümlü olduğu-
İtirazın iptali davasının konusu olan alacak, itirazın iptali davasından önce açılan alacak davası içinde talep edilmiş olduğundan itirazın iptali davasında derdestlik durumunun oluştuğundan dava şartı olup mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği- Davalının intifanın kullanılmayan bölümünden doğan iade sorumluluğunun sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanması gerektiği bu nedenle, davalının sadece kendisinin sebepsiz zenginleştiği miktar kadar sorumlu olduğu; ancak davacı tarafından ödenen ve ancak davalının elinde kalmayan KDV ödemesi dikkate alınamayacağı-
Boşanma kararı kesinleşmesine rağmen davacıya ait konutta davacının rızası hilafına haksız olarak oturmaya devam ettiği iddia edilen davalı eski eşe karşı açılmış ecrimisil davasının (dava dilekçesinde, davalı aleyhine 15 aylık kira parasının ödenmesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmiş ise de) asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Takip talebinde ve ödeme emrinde % 25 oranında reeskont faizi talep edilmiş olup, mahkemece % 25 oranını aşmayacak şekilde hüküm tesisi gerekirken, HMK. m. 26’ya aykırı talep aşımı olacak şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Dava, itirazın iptali davası olup icra takibi ve dava adi ortaklığı oluşturan davalılar K. .ve U'ya karşı açılmış, mahkemece bozmadan önce her iki davalı hakkında hüküm kurulmasına rağmen bozma ilamından sonra yalnızca K. hakkında hüküm kurulmuş olması hatalı olup, diğer davalı hakkında hüküm kurulmamış olmasının doğru olmadığı-
Asıl ve birleşen alacak, birleşen itirazın iptali davalarının-