Kural olarak davalarda haklılık durumunun «dava tarihi itibariyle» tesbiti gerekirse de itirazın iptali davalarında haklılık durumunun «takip tarihi itibariyle» belirlenmesi gerekeceği–
Davalı (borçlu) tarafından yapılan ödemenin «başka bir borca iliş-kin olduğunu» ileri süren davacının (alacaklının) bu iddiasını isbatla yükümlü olduğu–
Arka yüzünde «teminat olarak verildiği» yazılı bulunan senedin tek başına alacağın varlığının kanıtı olamayacağı–
Davacının/davalının talebi olmadan, mahkemece doğrudan doğruya davacı/davalı lehine inkâr tazminatına hükmedilemeyeceği–
Takip tarihinden önce ölmüş bulunan kredi borcunun müteselsil kefilleri hakkında icra takibi yapılamayacağı gibi bu takip hakkında itirazın iptali davası da açılamayacağı–
Borçlunun kredi borcu için yaptığı ödemeleri alacaklı bankanın, -BK. 84 (şimdi; TBK. mad. 100) uyarınca- öncelikle faiz borcuna mahsup edebileceği–
Alacağı için «teminat (maksimal) ipoteği» almış olan bankanın, ipotek limiti miktarını aşar şekilde (ipotekli) takipte bulunamayacağı–
Vâde farkı alacağı için ödenmesinde gecikme nedeniyle ayrıca temerrüt faizi istenemeyeceği–
Yabancı para borcunun sözleşme ile aynen ödenmesi açıkça şart edilmiş olmadıkça, mahkemece yabancı paranın aynen tahsiline imkan verecek şekilde itirazın iptaline karar verilemeyeceği–