Ehliyetsizlik ve muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davalarında; tarafların delilleri toplanmak suretiyle tahkikat yapıldıktan sonra vekâletin veriliş tarihi ve vekil aracılığıyla yapılan temlik tarihi itibarıyla miras bırakanın ehliyetli olup olmadığının tespiti ile ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde muris muvazaası hukuksal nedenine dayanan isteğin değerlendirilmesi, yok eğer miras bırakanın yukarda değinilen tarihler bakımından ehliyetsiz olduğunun anlaşılması halinde terekenin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu ve T.M.K. 702/4 madde hükmünün eldeki istek bakımından uygulama yeri bulunmadığı gözetilerek, pay oranında ehliyetsizlik nedeni ile açılan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği, buna bağlı olarak da muris muvazaası ile ilgili istek bakımından bir inceleme ve soruşturma yapılmasına da gerek bulunmayacağı-
Takip açılmadan önce ölen kişi hakkında ölümünden sonra takip yapılamayacağı gibi, mirasçılarına da yönetilemeyeceği ve bu hususun takibin her aşamasında mahkemece dikkate alınması gerekeceği-
Hukuki ehliyetsizlik iddiası kamu düzeni ile ilgili olduğundan öncelikle incelenmesinin, tüm deliller toplandıktan sonra dosya Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek buna ilişkin rapor aldırılmasının, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde hile iddiasının incelenmesinin, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Miras bırakanın akit tarihinde hukuki ehliyete haiz olup olmadığı, ilgili tüm belgeler dosyaya getirtildikten sonra Adli Tıp Kurumunun ilgili ihtisas dairesinden alınacak raporla belirlendikten sonra oluşacak duruma göre karar gerekeceği-
Ayırtım gücü bulunmayan kimsenin, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından karşı tarafın iyi niyetli olmasının o işlemi geçerli kılmayacağı, ayırt etme gücünün miras bırakanda olup olmadığının bilirkişi raporu ile belirleneceği, miras bırakanın ehliyetli olduğunun saptanması halinde, miras bırakan tarafından yapılan temlikin mal kaçırma amaçlı olup olmadığının araştırılması, ehliyetsiz olduğunun saptanması veya temlikin muvazaalı olduğunun anlaşılması halinde son kayıt malikinin iyi niyetli olup olmadığının 8.11.1991 tarih ve 1990/4 esas 1991/13 sayılı İ.ları Birleştirme Kararı’ndaki ilkeler çerçevesinde belirlenmesi gerekeceği–
Taşınmazın hissedarlarının -medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmaları koşulu ile- ihalenin feshi davası açabilecekleri, kendile-rine kayyım atanmasına gerek bulunmadığı–
Ergin olmayan kişi aleyhine– medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olduğundan– dava açılabileceği, dava tarihinde davalının ergin olmadığını öğrenen mahkemenin kendiliğinden davalının yasal temsilcisine tebligat yapması gerekeceği–
Satış tarihinde ergin olmayan kişinin yaptığı satış işleminin geçerli olmayacağı–
Kişilerin medeni hakları kullanma ehliyeti–