İflasın tekliği ilkesine göre, ilk derece mahkemesi kararının tek harçla kararı istinaf edebileceği-
İflas kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece bu tesbitin yapılması için davacı tarafça bilirkişilerin ücretinin karşılanması için avans yatırılmaması halinde HMK. 325 uyarınca bu giderin ileride ilgili taraftan tahsil edilmek üzere hazineden (suç üstü ödeneğinden) karşılanması gerektiği-
İflas kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece borca batıklığın tespitinin yapılması için davacı tarafça bilirkişi ücreti karşılanmak üzere avans yatırılmaması halinde bu giderin uyarınca ileride ilgili taraftan tahsil edilmek üzere hazineden karşılanmasının gerektiği-
Borçluların süresi içinde istinaf dilekçesini (süre tutum) verdiği halde, istinaf sebeplerinin süre tutum dilekçesinde belirtilmediği, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 10 günlük süre içerisinde istinaf sebeplerini belirtir dilekçe verilmediği anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf dilekçesini reddetmeden, kamu düzeni ile sınırlı inceleme yapması gerektiği-
Babalığın tespiti istemli davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan; babalık iddiası ile ilgili olarak tarafların gerekli avansı karşılamamaları halinde ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere gerekli giderin Hazine'den karşılanarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Soybağının reddi istemli davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan, somut olaydaki iddia ile ilgili olarak tarafların gerekli avansı karşılamamaları halinde ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere gerekli giderin Hazine'den karşılanarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Babalığın tespiti istemli davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 325. maddesi dikkate alınarak babalık iddiası ile ilgili olarak tarafların gerekli avansı karşılamamaları halinde ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere gerekli giderin Hazine'den karşılanarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemli davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 325. maddesindeki yasal düzenleme dikkate alınarak dava nedeni ile hukukları etkilenecek olan, anne olduğu iddia edilen kişinin mirasçılarının da davalı sıfatı ile davaya katılımları sağlanıp, somut olaydaki adı geçen kişilerin davacının annesinin çocukları olmadığı iddiası ile ilgili olarak tarafların gerekli avansı karşılamamaları halinde ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere gerekli giderin Hazine'den karşılanarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Davacı şirketin borca batık olup olmadığı hususunda alınan bilirkişi raporunda borca batıklığın kaydi değerlere göre tespit edildiği, rayiç değer araştırması yapılmadığı, kayyım raporlarında ise borca batık olmadığının belirtildiği anlaşıldığından, mahkemece, masrafın HMK'nın 325. maddesinde belirlendiği şekilde karşılanıp öncelikle davacı şirketin rayiç değerlere göre borca batık durumda olup olmadığının uzman bilirkişiler aracılığıyla tespit ettirilmesi, eğer borca batık olmadığı anlaşılır ise şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi, borca batık olduğunun tespit edilmesi halinde ise iflas kararı verilmesi gerekeceği-
TBK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkin davada muvazaalı işlemin diğer tarafı olan üçüncü kişinin davaya dahil edilip taraf teşkilinin sağlanması gerektiği- Davalı ile boşanan lehine mali haklara hükmedilen davacının eski eşi olan davalının taşınmazını teyzesinin torununa satması halinde, davacının muvazaaya dayalı dava açmakta hukuki yararının bulunduğu- Lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olan davacının "Keşfe yatıracak parası olmadığı"na ilişkin beyanın adli yardım talebi olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği- Davacı, gelinin tanık olarak dinlenmesini talep ettiğinden, HMK. mad. 243/(3) uyarınca, tanığın gerektiğinde telefon, faks veya elektronik posta gibi araçlardan yararlanarak çağrılabileceği hususunun değerlendirilmesi gerektiği- Davalı ile taşınmazı satın alan dava dışı kişi arasında akrabalık bağı olduğu iddia edildiğine göre, anılan şahısların nüfus kayıtlarının çıkartılması masraf gerektirmediği, satılan taşınmazda halen kendisinin oturduğu belirttiğinden bu hususun zabıta marifeti ile araştırılmasının mümkün bulunduğu- Davacı keşif deliline dayanmamış olup mahkemece davanın aydınlanması için resen keşif yapılmasına karar verilmesi halinde HMK'nun 325. maddesine göre davalıdan veya onun yatırmaması halinde ilerde haksız çıkacak şahıstan alınmak üzere hazineden ödenmesine de hükmedebileceği-