Davalı vekilinin istinaf dilekçesinin "işin eksiksiz teslim edildiği"ne ilişkin olmasının, bölge adliye mahkemesince "sözleşmeden doğan edimin ayıplı ifa edildiği ve hükmedilen cezai şart alacağı"na ilişkin olarak açık istinaf bulunmadığından bahisle esastan reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı- Yüklenicinin istinaf dilekçesinde işin tamamını eksiksiz bir şekilde teslim ettiğini ifade etmiş olduğundan cezai şartı da istinaf ettiğinin kabulü gerekeceği-
Dava konusu somut olayda davalı yüklenici fazla imalat ve malzeme satışı savunmasına ilişkin 24.12.2010 ve 17.01.2011 tarihli ‘‘İlâve işler sözleşmesi’’ başlıklı belgelerini dosyaya ibraz etmiş olup, bu belgeler sunulmamış olsaydı bile, davalı asıl sözleşme dışında başka işler yaptığını belirterek mahsup itirazını ortaya koyduğundan; mahkemece ayrıca birleşen dava ya da karşı dava açılmasına gerek olmaksızın, davalı tarafça ilâve olarak yapıldığı ileri sürülen fazla imalat ve malzeme satışı ile ilgili yöntemine uygun biçimde araştırma ve inceleme yapılarak, gerçekleştirildiği saptanan fazla imalat ve malzeme satışı bakımından davalı yüklenicinin mahsup itirazına konu alacağının bulunup bulunmadığının tespit edilmesinin mümkün ve gerekli olduğu-
Tazminat davası bozma ilamına uyularak-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı gecikme tazminatı alacağının tahsili istemine ilişkin davada zamanaşımı süresinin bağımsız bölümün teslim edildiği tarihten değil, teslim edilmesi gereken tarihten itibaren başlayacağı- Arsa sahibinin teslim edilmesi gereken tarihteki gecikilen her ay için zararını davayla isteyebileceğine göre her geçen ay zararının o ayın sona ermesiyle istenebilir (muaccel) hale geleceği-
Gecikme tazminatında zamaşımı süresinin bağımsız bölümün teslim edilmesi gereken tarihten itibaren başlayacağı- Tacir olan davacı şirket ile davalı arsa sahipleri düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi, hem karşı dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 s. TTK. mad. 12/3 uyarınca ve hem de birleşen dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 s. TTK. mad. 19/2 uyarınca ticari iş niteliğinde olduğundan, davacı yüklenici şirketin avans faizi isteme hakkına sahip olduğu- TBK. mad. 99 uyarınca, ıslah talebi sırasında seçimlik hakkını dava tarihinde geçerli kur üzerinden kullanan davacının, artık bunu değiştirerek ıslah tarihindeki kur üzerinden talepte bulunmasının mümkün olmadığı-
Taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine aykırı biçimde davacıya sözleşmede kararlaştırılandan daha küçük alanlı dükkan verildiğinden bahisle aradaki bedelin tahsili istemiyle açılan davada; onaylı projenin davacı arsa sahibine düşen dükkan ile ilgili kısmında davacının imzası bulunduğu anlaşıldığından, bu isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
3. HD. 10.05.2016 T. E: 1250, K: 7424-
Ayıp nedeniyle indirim gereken miktar için kesilen reklamasyon faturası 6102 sayılı TTK'nın 21.maddesi anlamında fatura olmadığından, aynı maddenin 2.bendi uyarınca 8 gün içinde itiraz edilmemesinin, içeriğinin kabul edilmiş sayılması neticesini doğurmayacağı, öte yandan ayıptan doğan hakların kullanılması için iş sahibinin eserin ayıplı olduğunu ispatlamak zorunda olduğu-
Gecikme tazminatı kural olarak sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihinden, eserin eksik ve ayıpsız olarak sözleşmeye uygun biçimde teslim edildiği tarihe kadar ya da iş sahibinin teslimden önce bağımsız bölümleri fiilen kullanmaya başladığı veya üçüncü kişiye kiraya verdiği ya da sattığı tarihe kadar istenebileceğinden, mahkemece araştırma yapılarak yüklenicinin dava tarihinden önce davacıya ait bağımsız bölümleri teslim ettiğini kanıtlaması durumunda teslim tarihi, teslim ettiğini kanıtlayamaz ise dava tarihi esas alınarak gecikme tazminatının hesaplanması gerekeceği- İnşaatın davalı yüklenici tarafından eksik ve ayıplı olarak teslim edildiğinin tespiti halinde tazminat konusu yapılan kalemler tek tek değerlendirilerek, bunların ayıplı iş mi, yoksa eksik iş mi, ayıplı işlerin ise gizli ayıp mı yoksa açık ayıp mı olduğu belirlenmesi, açık ayıplarla ilgili teslimden sonra davalı yükleniciye TBK. mad. 474 gereğince süresinde ihbarda bulunulup bulunulmadığı, gizli ayıplarla ilgili olarak da ayıbın ortaya ne zaman çıktığı, çıkmasından sonra yüklenicinin TBK. mad. 477 gereğince haberdar edilip edilmediği üzerinde durulmalı, yüklenicinin inşaatı eksik teslim ettiği, ancak davacı tarafça eksikliklerin tamamlandığının tespitinde ise, eksik imalat bedelinin davacı tarafça yapılmış şekliyle değil, yüklenicinin sözleşmeye göre üstlendiği nitelikleriyle bedeline hükmedilmesi gerektiği- Zamanaşımının, eserin tesliminde başlatılmasını öngören BK. mad. 363'in (şimdi; TBK. mad. 478), gecikme tazminatını değil, kusura ve dolayısıyla eksik işlere ilişkin olduğu; kira tazminatında zamanaşımı süresinin bağımsız bölümün teslim edilmesi gereken tarihten itibaren başlayacağı ve arsa sahibi gecikilen her ay için zararını davayla isteyebileceğinden, her geçen ay zararının o ayın sona ermesiyle istenebilir (muaccel) hale geleceği- Islah dilekçesi HMK döneminde verilmiş olup, ek dava dilekçesine bağlanan sonuçların ıslah dilekçesi için de geçerli olduğunun kabulü gerektiğinden, HMK. 141/1 uyarınca savunmanın genişletilmesinin serbest olduğu aşamada iken davalının savunmasını genişlettiğinin ve bunun geçerli olduğunun kabulü gerekeceği ve bu durumda, ıslah edilen istemin esasına girilmeden önce, davalı tarafın zamanaşımı savunması üzerinde durulması gerektiği- Mahkemece, ıslah tarihinden itibaren geriye doğru 5 yılın sona erdiği tarih esas alınarak mahkeme dosyasında istenen işlemiş faiz alacağı yönünden iş bu davada ıslah edilen miktarın zamanaşımına uğradığı, yine iş bu davada konu edilen dönem için önceki döneme ilişkin ıslah ile arttırılan bölümün zamanaşımına uğradığı gözetilerek bilirkişi kurulundan rapor alınmak suretiyle davalının sorumlu olduğu gecikme tazminatı miktarının hesaplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davalı, davacının verdiği tohumları kendi seralarında ekip, dikilme aşamasına kadar fide haline getirip, fideleri teslim etmeyi, bir bedel karşılığında üstlenmiş olup bu sözleşmenin "satım" sözleşmesi değil, "eser" sözleşmesi niteliğinde olduğu- Eser sözleşmesinde 818 s. BK. mad. 126/b.4 uyarınca beş yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekeceği- Teslim ile ayıbın tespit edilip alacağın muaccel olduğu günden, ıslah tarihine kadar beş (5) yıllık zamanaşımı süresi geçmediğinden, ayıplı mal teslimi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davanın zamanaşımı süresinde açılmış olduğu-
  • 1
  • 2
  • kayıt gösteriliyor