-
6098 Sayılı Kanunda Yer Alan Madde Gerekçesi
818 sayılı Borçlar Kanununun 363 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarını karşılamaktadır.
Tasarının tek fıkradan oluşan 478 inci maddesinde, işsahibinin kendisine ayıplı eser teslim edilmesi sebebiyle, yükleniciye karşı açabileceği davaların tâbi olduğu zamanaşımı süreleri düzenlenmektedir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 363 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan “e. Müruruzaman” şeklindeki ibare, Tasarıda “e. Zamanaşımı” şeklinde değiştirilmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 363 üncü maddesinin ikinci fıkrasında kullanılan “gayrimenkul inşaata müteallik” şeklindeki ibare yerine, Tasarının 478 inci maddesinde “…taşınmaz yapılarda” şeklindeki ibare kullanılmıştır.
818 sayılı Borçlar Kanununun 363 üncü maddesinin birinci fıkrasından ve bu fıkrayı karşılayan kaynak İsviçre Borçlar Kanununun birinci fıkrasından farklı olarak, Tasarıda, kendisine ayıplı mal teslim edilen alıcının, ayıptan doğan haklarının tâbi olduğu zamanaşımı süresine yollama yapılması yerine, çeşitli olasılıklar ve eserin niteliği göz önünde tutularak, her birinin tâbi olduğu zamanaşımı süresi ayrı ayrı belirtilmiştir. Buna göre:
1. Yüklenicinin, eserin ayıplı olarak meydana getirilmesinde ağır kusurunun (kastının veya ağır ihmalinin) bulunmaması koşuluyla açılacak davalar, eserin teslim tarihinden başlayarak, taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde iki yıllık; taşınmaz yapılarda ise beş yıllık zamanaşımına tâbi olacaktır.
2. Yüklenicinin, eserin ayıplı olarak meydana getirilmesinde ağır kusuru varsa bu takdirde açılacak davalar, eserin niteliğine bakılmaksızın, teslim tarihinden başlayarak yirmi yıllık zamanaşımına tâbi olacaktır.
Böylece, 818 sayılı Borçlar Kanunundan farklı olarak, haksız fiillerde zamanaşımına ilişkin Tasarının 71 inci maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesiyle uyumlu bir düzenleme yapılmıştır. Ancak, haksız fiiller için öngörülen iki yıllık kısa zamanaşımına, taraflar arasındaki ilişkinin bir eser sözleşmesi olduğu göz önünde tutularak Tasarıda yer verilmemiştir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 363 üncü maddesinin ikinci fıkrasında kullanılan “…işsahibinin müteahhide ve inşaata iştirak eyleyen mimar ve mühendise karşı mütalebesi” şeklindeki ibarenin, Tasarının 478 inci maddesinde “ayıplı eser sebebiyle açılacak davalar” söz konusu olduğu için, madde metnine alınması gereksiz görülmüştür.
Maddede yapılan düzenleme karşısında, Tasarının 146 ncı maddesinin (6) numaralı bendi, yüklenici yönünden, ayıplı eser meydana getirilmesi dışında kalan diğer sözleşmeye aykırılık hâllerinde uygulama alanı bulacaktır.
Adalet Komisyonu Değişiklik Gerekçesi:Alt Komisyonca, Tasarının 478 inci maddesine, yüklenicinin ağır kusuruyla ayıplı bir eser meydana getirmesi hâlinde, yirmi yıllık zamanaşımı süresinin, hem taşınmaz yapılar dışındaki eserler, hem de taşınmaz yapılarda uygulanabileceğini daha açık bir biçimde belirtmek amacıyla, maddede geçen “…ve yüklenicinin ağır kusuru varsa” ibaresinden sonra gelmek üzere, “ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın” ibaresi eklenmiş ve madde Komisyonumuzca da bu şekliyle kabul edilmiştir.