Uyuşmazlığın; davacı tarafça sigorta poliçesi ile teminat altına alınmış konutta çıkan yangın sonucu meydana gelen hasar nedeniyle sigortalıya ödenen bedelin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu-
Uyuşmazlık, birleşik ürün sigorta poliçesinden kaynaklı davacı tarafından dava dışı sigortalısına ödediği bedelin rücuen tazmini talebine ilişkindir...
Uyuşmazlık, davacı tarafça tüm ev sigorta poliçesi ile teminat altına alınmış konutta çıkan yangın sonucu yapılan hasar bedelinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, davacı sigorta şirketi tarafından kazada zarar gören şahsa ödenen tazminatın ZMMS Genel Şartları B.4 maddesi gereğince sigortalı araç sürücüsünün alkollü ve ehliyetsiz olması sebebiyle davalı sigortalıdan rücuen tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, 10.05.2002 tarihinde meydana gelen tek taraflı kazada yaralanarak malul kalan dava dışı Ş. D.cioğlu'na ödenen maluliyet tazminatının araç sürücüsünün kusurundan dolayı araç malikinden/ sürücüsünden rücuen tahsili istemine ilişkindir...
Hasar bedelinin sorumluluk sınırı altında kaldığı, ancak hasara uğrayan emtia bedelinin 2.500,00 euro sovtaj indirimi sonucunda 26.084,05 euro olduğu, davacı tarafından dava dışı sigortalı ile arasında imzalanan sigorta sözleşmesi gereği ödenen 2.608,40 euronun davalılardan talep edilmesinin mümkün olmadığı, davacının talep edilebileceği gerçek zarar tutarının 26.084,05 euro olduğu ve TL karşılığının ise 89.395,25 TL olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabulüne, davalıların icra takibine yönelik itirazlarının kısmen iptali ile tahsilde tekerrür olmamak üzere takibin 89.395,25 TL asıl alacak üzerinden ve bu tutara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kredi kullananın kanser hastalığı nedeni ile ölümü hâlinin sigorta teminat kapsamı dışında olmakla birlikte kredi kullananın ölüm sebebinin kanser hastalığı olduğunun davacı banka tarafından ispat edilmesi gerektiği- Krediye bağlı hayat sigortalarında, sigorta bedelinin asli alacaklısı olan kredi kuruluşunun, sigorta bedelinin ödenmesi yönündeki talebinin tamamen veya kısmen reddedilmesi hâlinde, sigorta şirketine karşı dava açmak ve gerekirse (sigorta bedelinin ödenmeme gerekçesinin çok defa riziko şahsı ile ilgili bir sebebe dayandırılması karşısında) sigorta bedelinin ödenmesi için tüketilmesi gerekli tüm yollarını tüketip, olumlu bir sonuç alınamaması hâlinde mirasçılara başvurabileceği- Bu halde açılan asıl ve birleşen davaların erken açılan dava niteliğinde olduğu, bu davaların açılmasında davacının “hukuki yarar yokluğu” nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacı "kasko sigortalısının, aracını davalının çalıştığı tamirhaneye bıraktığını, davalının aracı sigortalının izni olmadan özel işi nedeniyle tamirhane dışına çıkarttığını ve kaza yaptığını" ileri sürerek hasar bedelinin ödendiğine ilişkin tazminat makbuzu ve ibranameye dayanarak rücu talebinde bulunulmuş, davalı taraf ise "sigortalının izni ile aracı kullandığını, ilçede boya işi yapılamayacağından bilgi ve izin dahilinde ilçe dışına çıkıldığını" savunmuş olup mahkemece davalının sigortalının eyleminden sorumlu bulunduğu kişi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği araştırılmadan hüküm kurulamayacağı- Kasko sigortasında, sigorta ettirenin izni ile aracı kullanan kişinin eylemini sigorta ettirenin dışında mütalaa etmek ve bu kimseyi üçüncü kişi olarak kabul etme imkânının bulunmadığı- Davalının sigorta ettirenin rızası ile aracın kullanıldığı sonucuna varılırsa temlik hükümleri, eTTK m. 1278 ve 1301 uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Aracın alınmasında davacının rızasının bulunmadığı sonucuna varılırsa; davacının sigorta sözleşmesi kapsamında rücu imkânı bulunmamakta ise de, dava dışı sigorta ettiren uğradığı zarar nedeniyle zarar sorumlularından talep edebileceği alacağını, TBK hükümleri uyarınca davacı şirkete temlik ettiğinden, davacının sigorta ilişkisi dışında alacağın temliki hükümlerine göre de talep hakkı bulunduğu-
Davacı vekilinin, müvekkiline sigortalı şirket tarafından Microsoft'un Suudi Arabistan Krallığında mukim distribütörüne üzerine Windows lisansları yapışık olarak bulunan DVD emtiasını sattığını, söz konusu emtianın hava yolu ile ve davalı T. aracılığıyla gönderildiğini, ancak gönderinin eksik teslim edildiğini, bu nedenlerle oluşan zararın sigortalı şirkete ödendiğini, zararın oluşumunda davalı tarafın kusurlu olduğunu ileri sürerek, toplam 674.756.-TL ödemenin TTK 1472. maddesi gereğince davalıdan rücuen tazminine karar verilmesini talep ve dava ettiği- Ekspertiz raporuna göre, gümrükçünün sevkiyatı fiziki olarak teslim alıp, tüm sorumluluğu alacağı- Somut olayda S. Cargo’dan sevkiyat evraklarını alan gümrükçünün gümrük çekim işlemlerini başlattığı ancak sevkiyatın kayıp olduğunu öğrendikleri, gümrük çekim işleminin yapılamadığının belirtildiği- Mahkemece alınan bilirkişi raporlarının ise, yerinde bir inceleme üzerine değil sigortalının gönderdiği mailler nazara alınarak hazırlandığı, S. Cargo’nun yer hizmetleri veren firma olması sebebiyle davalı T. A.O’nun ifa yardımcısı olduğu, eksiklik tutanaklarının kendi içinde çelişkili olduğu ve bu tutanaklara itibar edilemeyeceği, eksik olduğu bildirilen kargonun bahsi geçen gönderi olup olmadığına ilişkin bir detay bulunmadığı, davacının kayıp iddiasını kanıtlayamadığının mütaala edildiği- Yukarıda özetlenen belge ve raporlar birlikte değerlendirildiğinde, S. Cargo’nun sıfatının T.'nin ifa yarıdımcısı olup olmadığının ve davalı T. A.O ile ilişkisinin mahiyetinin tam olarak belirlenmediği, yine dosyadaki belgelerin anlamının ve özellikle S. Cargo tarafından düzenlenen ‘delivery notification’ başlıklı teslim bildirimi/varış ihbarı belgesinin S. Cargo’ya yapılan teslimi mi, S. Cargo tarafından alıcıya yapılan malın geldiğine ilişkin ihbarı mı yoksa S. Cargo tarafından malın alıcısına teslimini mi ifade ettiği konusunun müphem olduğunun görüldüğü- Bu hususlarda net bir belirleme yapılmadan, davalının sorumluluğu konusunda herhangi bir yargıya varılamayacağı- Bu itibarla mahkemece, içerisinde gümrük konusunda uzman bir bilirkişinin de bulunduğu yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak bir değerlendirme yapılması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
TTK'nun 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin davada, davacının sigortalısı ticari işletme olduğundan, Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu; işin esasına girilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesinin bozmayı gerektirdiği-