Mali konularda uzman kişilerden oluşan komiserlerin varmış olduğu sonuçlar itibariyle, "davacıların konkordato taleplerinin yerinde olduğu" ve "tasdiki halinde projenin uygulanabileceği" belirtilmiş olmasına rağmen, mahkemece bu konuda uzmanlarından rapor alınmayarak, hakimlik bilgisi de mali konularda değerlendirmeye yetmediğinden, ayrıca iflas yönünden konkordato da belirlenen rayiç değerlerin güncel ve iflas kararlarına özgü yöntemle denetlenmeden "projenin uygulanabilirlik kabiliyetinin bulunmadığı" sonucuna varılmasının kanuni dinlenme hakkı ve usul kurallarına uygun düşmediği- Bölge Adliye Mahekemsince "Konkordato komiserlerinin vardığı sonucu da tartışıp değerlendiren bir uzman heyet raporu alınıncaya kadar önceki tarihli tedbir kararlarının devamına, kararının kaldırıldığının HMK. mad. 289 gereğince mahkemece ilanına, ayrıca aynı hüküm gereğince usul ekonomisi ilkesi gereği ilgililere tebliğine gerek olmadığına, davada birden çok davacı olmasına rağmen projenin tek olması, alacaklıların çoğunlukla aynı kişiler olması dolayısıyla değerlendirmenin tek taraf gibi yapılacak olması karşısında kamu düzenine ilişkin olan usul ekonomisi ilkesi nazara alınarak ve de talep edenlerin davayı açmaktaki durumları dikkate alınarak usul ekonomisi ilkesi gereğince komiser heyetine takdir edilen ücretin mahkemesince yeniden değerlendirilmesine, karardan bir örneğinin derhal iflas Müdürlüğüne ve Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne bildirilmesine" karar verildiği-
Geçici hukuki himaye tedbiri olan ihtiyati haciz, icra takip işlemi niteliğinde olmadığından, ticaret mahkemesince konkordato talep eden borçlu hakkında "...her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri de dahi tüm takip işlemlerinin yapılmasının durdurulmasına..." yönelik ihtiyati tedbir kararının ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmediği-
Mevcudu borçlarının tamamını ödeyebilecek durumda olan davacı borçlunun düzenlemiş olduğu konkordato projesinde belirtildiği üzere "teminatlı banka borçlarını ve kamu borçlarının tenzilat yapılmaksızın vadeli olarak, teminatsız banka borçlarını % 5 ve cari borçlarını % 15 tenzilat yapılarak ödemeyi" taahhüt ettiği, bu hali ile davacı şirketin hem vade hem de tenzilat konkordatosu isteminde bulunduğu, komiser heyeti raporuna göre borca batık olmadığı, borca batık olmayan davacının tenzilat istemesinin teklif edilen tutar ile borçlunun kaynakları ile orantılı olması şartını yerine getirmediği, mevcudu borçlarının tamamını ödeyebilecek durumda olan davacı borçlunun tenzilat konkordatosu isteyemeyeceği-
İİK.'nun 297. maddesinde öngörülen takip yasağının "icra ve iflas takiplerinin başlatılmaması" değil, "başlatılıp yürütülmemesi", örn;ödeme emri gönderilmemesi olarak anlaşılmasının mümkün olmadığı- Her halükarda eğer geçici mühlet kararından sonra takip başlatılmış ve borçluya ödeme emri gönderilmiş ise, bu takibin geçici mühlet kararını veren asliye ticaret mahkemesi nezdinde (süresiz) şikayet yoluyla iptal edilebileceği-
İİK. mad. 287/5 uyarıca, 291.ve 292. maddelerin geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanacağı- İİK. mad. 292 uyarınca, iflasa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra borçlunun malvarlığının korunması için iflasın açılması gerekiyorsa, konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa, borçlu 297.maddeye aykırı davranıyorsa veya komiserin talimatlarına uymazsa, borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatifin konkordato talebinden feragat etmesi halinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkemenin kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına resen karar vereceği- Geçici komiser raporlarının tetkikinde, borçlu şirketin faaliyetlerine devam etmediği, komiser talimatlarına uymadığı ve konkordatonun başarıya ulaşma imkanının bulunmadığı bildirilmiş olduğundan, davanın reddine, geçici mühletin kaldırılmasına ve İİK. mad. 288 gereğince geçici mühletin kaldırıldığının ilanına, hüküm tarihi itibariyle tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Davacı vekilinin konkordato talebinden feragat ettiklerini ve İİK'nun md. 292/1-d maddesi gereğince borca batık olduğu komiser raporu ile sabit olan müvekkili hakkında konkordato talebinin reddi ile borçlunun iflasına dair karar verilmesini talep ettiği davada, geçici mühlet içindeki şirketin gerek kaydi, gerekse rayiç değer bilançosuna göre borca batık durumda olduğunun tespit edildiği, borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatifin konkordato talebinden feragat etmesi halinde iflasına karar verileceği düzenlendiğinden geçici mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ve davacı şirketin iflasına karar verilmesi gerektiği-  İİK'nin 287/son bendinde 291. ve 292.maddelerin geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanacağı, 288/1 maddesinde ise geçici mühletin, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı-
Davacı şirketlerin hal-i hazırda borca batık olduğu, geçici mühlet içerisinde zararında artış olduğu, davacının her iki şirketin tek ortağı olup, her iki şirketin borcuna kefillik durumunun olduğu, davacıların geçici mühletten bu yana meydana gelen gelişmeler de dikkate alınmak sureti ile mâli durumunu iyileştirme ve önceden doğmuş ve gelecekte doğacak borçlarını ödeyebilecek duruma geleceğine dair gerçekçi ihtimalin bulunmadığı, ön projenin dilek ve temenniler üzerine kurulduğu, iyileşme ümidinin ve konkordatonun tasdiki ihtimalinin olmadığı kanaatine varılmakla davacıların konkordato talebinin reddine, İİK 292/1-b bendi uyarınca iflâsa tâbi davacı şirketlerin iflâsına karar verilmesi gerektiği-
Konkordato işlemlerinin yürütülmesi bakımından gider avansının 2 haftalık kesin süre içinde yatırılması, yatırılmaması halinde HMK. 114-115 maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddedileceği ihtarının davacı şirket vekiline tebliğ edildiği ancak tebliğden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde gider avansının yatırılmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddin gerektiği-
Adi (tacir olmayan) borçlunun da "malvarlığının durumunu gösterir belgeleri" kankordato talep dilekçesi ve ön projeyle birlikte mahkemeye sunması gerektiği- İİK. mad. 286'da, konkordato talebinde bulunan kişinin talebe ekleyeceği belgelerin ayrıntılı ve net olarak tek tek gösterildiği, bu madde de gösterilen belgelerin sunulmasının İİK. mad. 287 uyarınca zorunlu olduğu, sunulmadığı takdirde, sadece bu nedenle konkordato talebinin reddine karar verileceği- Usulüne uygun olarak davacılardan İİK. mad. 286'deki belgelerin sunulması istenmiş ve süre verilmiş olmasına rağmen davacılar tarafından bu belgeler sunulmamış olduğundan, ihtiyati tedbir ile geçici olarak taleplerinin reddine dair verilen ara kararda herhangi bir usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı- 
Mali yönden ödeme güçlüğü içinde bulunan borçlu bakımından çok kere büyük bir meblağ teşkil eden hakediş bedellerinin, alacaklı bankalar tarafından mahsup edilerek kendi alacaklarını tahsil etmelerinin, borçlarını ödemek suretiyle alacaklıların iflas tasfiyesine göre daha iyi bir şekilde ve eşit koşullar altında tatmin etmeye yönelik konkordato ile ulaşılması öngörülen hedefe uygun düşmeyeceği- İİK. mad. 287 uyarınca, mahkemenin borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı- Borçlu şirketlerin kendi hesaplarına , geçici mühletin ilan tarihi ve sonrasında gelecek olan hakediş bedellerinin ve alacaklarının bankalar tarafından kendi alacaklarına mahsup edilmemesi yönünde, hakediş bedellerinin ve alacaklarının konkordato projesi çerçevesinde ve konkordato komiseri denetiminde kullanımının sağlanması için ihtiyati tedbir kararı verilmesinin konkordatonun amacına uygun düşeceği- Borçlu şirketlerin aynı ek tedbir talebindeki , paraların başka hesaplara yatırılmasına yönelik istemi yönünden haklılığını gerektirir bir durumun mevcudiyeti ve ihtiyati tedbir şartlarının ise oluşmadığı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • kayıt gösteriliyor