İcra mahkemesince; borçlunun kıymet takdirine itirazının kabulü ile taşınmazın değerinin daha yüksek olduğu tespit edildiğinden, belirlenen bu değer üzerinden taşınmazın ihaleye çıkarılması gerektiği, icra mahkemesince kıymet takdirine itirazın hatalı olarak reddine hükmedilmesinin, taşınmazın gerçek değerinden satışa çıkarılmasını engellemiş olduğu, icra mahkemesince ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
İcra müdürlüğünce yapılan değer belirleme tarihindeki değerin hükme esas alındığı belirtilmiş olmasına karşın, düzenlenen raporda bu tarih yerine takip dayanağı ilamın bozulmasından önceki icra emrinin tebliğine göre itiraz süresinin bittiği güne denk gelen 2016’daki değer nazara alınarak karar verilmesi isabetsiz olduğu-
İcra müdürünce İİK 97. ve 99. maddelerine göre işlem yapılıp yapılmayacağı hususu ancak evrak araştırması sonucunda netleşeceğinden, borçluya ait olduğu iddia edilen yerde evrak araştırması yapılmasının usul ve yasaya aykırı olmadığı-
Kıymet takdirinin borçluya tebliğ edilmesine rağmen itiraz olmadığı, yapılan ihale sonrası da borçlu vekilince ihalenin feshi davası açıldığı ancak feragat edilmesi sebebiyle davanın reddine karar verildiği, ayrı bir uzmanlık alanı olan change olayının makine mühendisi, galerici veya komisyoncu tarafından yapılacak kıymet takdiri sırasında tespitinin mümkün olmadığı, dava konusu dosyada Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünden alınan ekspertiz raporunda aracın change olduğunun belirtildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu change aracın icra müdürlüğünce kıymet takdiri yapılarak ihale yoluyla açık arttırmada davacıya satılmasında icra müdürünün herhangi bir kusurlu eyleminin bulunmadığı-
Davacının ihalesinin feshini talep ettiği taşınmazın kesinleşen muhammen bedelinin 450.000,00 TL. olup, bu taşınmazın 481.000,00 TL. bedel ile ihale olunduğu, bu taşınmaz yönünden de kıymet takdirine veya ihaleye fesat karıştığına yönelik herhangi bir şikayette bulunulmadığı gibi, zarar unsurunun gerçekleşmediği, bu taşınmazla ilgili olarak da şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
Kıymet takdirine ilişkin itiraz konusunda uzman bilirkişi kurulu marifeti ile kesif yapılarak, (icra müdürlüğünce yapılan kıymet takdirinde ihale konusu taşınmazın değerinin belirlendiği ... tarihi esas alınarak) şikayete konu taşınmazın bedeline ilişkin bilirkişi raporu alınması, bilirkişi tarafından tespit edilen değerin taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı denetlenip mahkemece doğru olduğuna kanaat getirilmesi halinde, taşınmazın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takip dosyasına vekalet sunulmasa da, kıymet takdirinin icra emrine itiraz eden vekile tebliğ edilmesi gerektiği- Taşınmazların satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmış olsa da, kıymet takdiri tebliğlerinin usulsüz olduğundan ve borçlu, satış ilanının tebliği üzerine yasal sürede hazırlık aşamasında kıymet takdir raporuna itiraz ettiğinden, mahkemece, borçlunun fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazları incelenerek, taşınmazların (icra müdürlüğünce, kıymet takdir tespitinin yaptırıldığı tarihteki) tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-Vekil varken asile gönderilen satış ilanı tebligatının yok hükmünde olduğu-
Borçlu vekilinin icra müdürlüğünce belirlenen değerin düşük olduğunu ileri sürerek kıymet taktirine itirazı sonucu icra mahkemesince daha düşük kıymet bulunarak itirazın reddine karar verilmesi halinde, satışın icra müdürlüğünce belirlenen değer yerine icra mahkemesince belirlenen daha düşük değer üzerinden yapılmasının usulsüz olacağı-
İcra emri ve kıymet takdirinin takibe konu ilama ilişkin dava dosyasında borçlunun vekili olan kimseye tebliğ edildiği, söz konusu avukatın "borçlu ile aralarında icra dosyasından dolayı vekillik ilişkisi bulunmadığını, borçluyu dava dosyasında temsil ettiğini, icra dosyası için vekaletnamesinin de bulunmadığını, tebligatın borçlu asile yapılması gerektiğini" belirterek kıymet taktir raporu tebliğine ilişkin tebligatı icra dosyasına iade ettiği, icra müdürlüğünce kıymet taktir raporunun borçlu asile tebliğine karar verildiği ve daha sonra alacaklının satış işlemlerinin başlatılmasına ilişkin talebinin de "kıymet takdiri işleminin kesinleşmediği" gerekçesi ile reddedildiği görülmüşse de; borçlu vekilinin borçluyu takibe konu ilamda temsil ettiği, dolayısıyla icra takip dosyasından vekile yapılan ödeme emri tebliği ve kıymet taktir raporu tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olduğu, kıymet taktir işlemlerinin kesinleştiği, kaldı ki kıymet takdirinin kesinleşmemesinin satış talebinin reddini gerektirmeyeceği nazara alınarak alacaklının şikayetinin kabulü gerektiği-
Borçlunun, vekili aracılığıyla, kıymet takdirine itiraz ettiği, anılan mahkeme kararının icra dosyaya sunulduğu ve vekilin azledildiğine veya istifa ettiğine dair bir kayıt bulunmadığı anlaşıldığından, satış ilanının, kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerektiği- Taşınmaz satışlarında, borçluya (borçlu vekiline) satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- K. takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanların, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyecekleri- K. takdirine itirazın süresinde olmasına karşın "süre aşımından reddine" karar verilmesi halinde, kıymet takdiri kesinleşmeden satışın yapılmasının isabetsiz olacağı-