Temerrüt için ayrıca ihtar gerektiğine dair sözleşmede bir hüküm de bulunmamasına göre ticari işlerde teslim süresinin geçmesiyle temerrüt gerçekleşeceği, mahkemece temerrüt için ayrıca ihtar aranmaması gerektiği, teslim süresi 6 ay olan 1. sıradaki sipariş ile ilgili süre, fesih tarihinde henüz dolmadığı, ticari satımda alıcı kısmi ifayı kabule zorlanamayacağı-
Davalının anılan sözleşmeyi davalıya vekâleten kendisine asaleten imzalamış ise de kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre mimari proje bedeli ve TUS yükümlülüğü davalı yükleniciye ait olduğundan ve davalı yüklenicinin kendi yükümlülüğündeki işlerde davalı arsa sahibi adına vekâleten hareket ettiği kabul edilemeyeceğinden davalının sözleşmenin tarafı olduğu ve sözleşmenin davalı yönünden de borç ve yükümlülük doğurduğunun kabul edilemeyeceği- Davalı hakkındaki davanın taraf sıfatı yokluğundan reddi gerekirken delillerin hatalı değerlendirilmesi sonucu bu davalının da davacı mimar ile davalı yüklenici arasında imzalanan mimarlık hizmet sözleşmesi hükümlerinden sorumlu tutularak haklarındaki davanın kabulünün doğru olmadığı-
E.tmanın önlenmesi davası-
Davacı yükleniciye eser sözleşmesi kapsamında verilen süre uzatımlarıyla sözleşmenin bitim tarihinin 02.11.2010 olarak belirlendiği, bu tarihte de bitmeyeceğinin anlaşılmasıyla süre uzatımına ihtiyaç duyulduğu, bu süreçte sözleşmenin feshedilmediği ve yüklenicinin işe devamını engelleyen bir halin varlığı da iddia edilmediğine göre, yükleniciden beklenenin 02.11.2010'dan sonra da işe devam edip bitirmek olduğu, süre uzatım kararı alınmasının ve bu kararın davacıya tebliğinin beklenmesinin işin durdurulmasına sebep olarak kabul edilemeyeceği bu nedenle davalı idarece süre uzatımının 02.11.2010 tarihine eklenmek suretiyle 14.12.2010 tarihi olarak belirlenen bitim tarihinden itibaren ceza uygulanması yerinde olduğundan, davanın reddine karar evrilmesi gerektiği-
Arsa sahiplerinin kooperatif üyeliğine kabul edilmelerinin, davalı kooperatife sözleşmeye aykırı hareket etme hak ve yetkisi vermediği, resmi şekle aykırı ek sözleşmenin geçersiz olduğu, davalının daireleri oturmaya müsait teslim etmekle yükümlü bulunduğu, eksik ve ayıplı iş bedelinin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesi gerektiği- Davacının hisselerinden birini dava dışı bir kişiye devrettiğine yönelik savunmanın üzerinde durulmadan karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Geçerli bir arsa payı karşılığı inşaat sözlemesinin geriye etkili feshi,tek taraflı şekilde mümkün olmayıp, ancak mahkeme kararı veya taraf iradelerinin birleşmesi suretiyle mümkün olduğu, somut olayda, arsa sahiplerinin ... günlü fesih ihtarına karşı, yüklenici, feshin kabulüne yanaşmadığı, ancak mevcut dava ile yaptığı imalatın bedelini istemekle feshi benimsediği, bu suretle dönme hususunda tarafların iradeleri birleştiği, bu itibarla, dönme konusunda iradelerin birleştiği, eldeki dava tarihindeki serbest piyasa rayiçleriyle imalat bedelinin hesaplanması gerekeceği-
Asıl ve birleşen davadaki talepler hakkında ayrı ayrı hüküm tesisi gerekirken, her iki dava için birlikte tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Hüküm altına alınan faizin cinsinin belirtilmemesi hatalı olduğu ve hüküm yerinde de varsa temerrüt ile dava ve ıslah tarihleri dikkate alınarak faiz başlangıcının tayini gerektiği- Uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir verilebileceği halde taraflar arasındaki davada böyle bir çekişme bulunmamasına rağmen davalı adına kayıtlı taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulması yerinde değilse de, davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının dava değeri ile orantılı olarak bir başka taşınmaz üzerine kaydırılmasına ilişkin talebinin üzerinde durulması gerektiği-
Dava, HMK’nın 114/1-ı ve i maddesi uyarınca, derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; derdest olduğu belirlenen Ordu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/317 esas sayılı dosyasında talep edilen eksik iş kalemleri ile eldeki davada talep edilen eksik işlerin aynı olmadığı, ayrıca eldeki davada gecikme tazminatı talep edilmesine rağmen ilk davada bu şekilde bir talep bulunmadığı göz önünde bulundurulduğunda konusu ve tarafları aynı olan derdest bir davadan söz etmenin mümkün olmadığı-
Taraflar arasındaki tazminat, tapu iptali ve tescil davaları-
Taraflar arasındaki asıl davada alacak, birleşen davada sözleşmenin feshi davaları-