Müflisin -iflâstan önce- davalarını takip etmiş olan avukatının, müflisteki alacağının "rüçhanlı alacak" niteliğini taşımayacağı–
«Kayıtsız şartsız borç ikrarı»nı içeren ipotek akit tablosunda, «borcun teminatı olarak bono verildiğinin ve borcun mal bedelinden doğduğu»nun belirtilmiş olmasının ipoteğin niteliğini değiştirmeyeceği—
«Doğmuş bir alacak için» kurulan ipoteğin ‘ana para ipoteği’, «ileride doğacak bir alacak için» kurulan ipoteğin ‘üst sınır ipoteği’ (maksimal ipotek) sayılacağı—
Davacı (alacaklı) bankanın, müflis limited şirketten teminat cirosu ile kendisine intikal eden bonolara dayanarak, herhangi bir kesinleşmiş takibin sahibi olmadan iflâs masasına alacaklı olarak kabul edilemeyeceği- (Rehin cirosu ile bir bonoyu elde edip yetkili hamil durumuna gelen alacaklının, kendi cirantasına yönelmek, onu dava veya takip etmek hakkına sahip olmadığı)–
İpotek akit tablosunun “kayıtsız şartsız borç ikrarı”nı içermesi ha- linde, ipoteğin ‘ana para ipoteği’ (kesin ipotek) sayılacağı-
İpoteğin «bir yıl (altı ay) müddetle (vâde ile) faizsiz» olarak kurulmuş olması halinde, alacaklının belirtilen bir yıllık süre geçtikten sonra «temerrüt faizi» talep edebileceği—
İflâs ile vekalet yetkisi ortadan kalkan müflisin avukatına, iflâs tarihine kadar geçen emeğine uygun bir vekalet ücretinin masaya kaydı gerekeceği–
Alacağının masaya kaydedilmesi istemi red edilen alacaklının icra mahkemesinde değil genel mahkemede "kayıt kabul" (sıra cetveline itiraz) davası açması gerekeceği–
İİK. mad. 132 uyarınca, ipotekli alacaklının, müsaadesi alınmadan kendisinden sonra ipotekli taşınmaz üzerinde borçlu tarafından kurulan “irtifak”, “taşınmaz yükümlülüğü” ile birlikte veya bu haklardan arınmış (âri) olarak, ipotekli taşınmazın satışını isteyebileceği-