Davacılar arasında menfaat zıtlığı mevcut olup, davada tüm davacılar için aynı vekil tarafından dava açılıp, aynı vekil tarafından dava yürütülmüş olup, mahkemece davacılar vekiline davada çıkarları çatışan taraflardan sadece bir tarafı temsil edebileceği hatırlatılarak, kendisinden davacılardan hangisini temsil edeceğinin sorulması, temsil etmeyeceği davacı veya davacılar için vekillikten kanunen çekildiği kabul edilerek, bunların davayı kendilerinin veya atadıkları takdirde başka vekil aracılığıyla takip edebilecekleri-
Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalacağından, mirasçılıktan çıkarılan Hayganuş S., mirasbırakandan sonra 26.1.2008 tarihinde öldüğünden dolayısıyla Hayganuş'un alt soyunun miras payından etkileyebilecek nitelikte olduğundan Hayganuş'un alt soyunun da davaya dahil edilmeleri, küçük Rafael ile davacının hukuki menfaatinin çatışacağı da gözetilerek kendisine kayyım tayin ettirilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması gerekeceği-
Soybağı reddedilmiş olan çocuk, mirasbırakanın ölümüyle soybağına bağlı olarak kazandığı mirasçılığını kaybedeceğinden, soybağı reddedilmiş olan çocuğun, mirasbırakandan intikal eden dava konusu hakları ve malvarlığını "sebepsiz zenginleşme" hükümleri çerçevesinde hak sahibi olan davacılara bunların miras payları oranında geri vermekle yükümlü olacağı-
Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin, mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamayacağı (TMK.m.511/1)-Çıkarma sebebi tasarrufta gösterilmemişse veya gösterilen sebebin varlığı ispat edilememişse, tasarrufun, mirasçının saklı payı dışında yerine getirileceği (TMK.m.512/3), başka bir ifade ile bu halde çıkarılan, saklı payını isteyebileceği- Mirasçılıktan çıkarmanın tamamen iptali veya tasarrufun saklı pay dışında yerine getirilmesine karar verildiğinde tenkis isteğinin incelenebileceği, o nedenle davacıların dava dilekçesinde tenkis isteğiyle ilgili bir değer göstermelerinin beklenmesinin doğru olmayacağı-Değer gösterilmiş olsa bile gösterilen değer, ayrıntılı hesaba dayanmadıkça, tahmini değer olup "harca esas olmak" üzere bildirilmiş sayılacağı-
Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin alt soyu, o kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebileceği-
Miras bırakan başka türlü tasarrufta bulunmamış ise, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras bırakandan önce ölmüş gibi kabul edileceği ve miras payının miras bırakanın yasal mirasçıları arasında paylaşılacağı–
«İskatın (mirasçılıktan çıkarmanın) iptali» davalarında, şarta bağlı kabulün hukuki sonuç doğurmayacağı -
İskatın (mirasçılıktan çıkarmanın), miras bırakanın apaçık yanılması sebebiyle yapılmamış olması halinde, tasarruf nisabı sınırları içinde hüküm ifade edeceği -
Mirasçılıktan çıkarma nedeni bulunmasa da, «miras bırakanın tasarruf nisabı için belirttiği iradesinin korunması» ilkesi gereğince, ölüme bağlı tasarrufla, mirasçılıktan çıkarmanın dayanağı olarak gösterilen olaylar hakkında gerçeğe uygunluğuna ilişkin kanıt gösterilmese ya da mirasçılıktan çıkarma nedeni beyan olunmasa dahi, ölenin son arzuları tasarruf oranı miktarınca geçerli olup, bunun dışında kalan bölümü (mahfuz hisse) ile sınırlı olarak iptali gerekeceği, tasarruf nisabı hakkında bir işlem yapmadan mirasçının mirasçılıktan çıkarılması durumunda, mirasçılıktan çıkarma iptal ettirilirse, mahfuz hissenin mirasçılıktan çıkarılanın füruuna (altsoyuna), tasarruf nisabı mirasçılıktan çıkarılanla birlikte mirasçı olan eş dışındaki diğer mirasçılara geçeceği-
Müteveffa tarafından diğer surette tasarruf vaki olmamış ise, iskat edilen kimse müteveffadan evvel ölmüş gibi hissesinin müteveffanın kanun mirasçıları arasında taksim olunacağı, miras hakkından iskat edilen kimsenin fürularının hisselerini isteyebileceği, iskat edilen varisin, saklı payını tamamlamak için tenkis davası açamayacağı, fakat iskat olunan kimsenin füruu babaları daha evvel ölmüş gibi saklı pay iddiasında bulunabileceği, davanın iskat edilen mirasçının fürularına da yöneltilmesinin zorunlu olduğu-