İpotek belgesinde 'ipoteğin 30.08.2020 yılına kadar süre ile konulduğu' yazılı olup, 25.03.2021 tarihinde başlatılan takipte TMK'nın 883/2. maddesi gereğince belirlenen süreden sonra konulan İİK.m.150/c şerhinin yok hükmünde olduğu, yapılan takibin 'usulsüz olduğu, zira yasal bir aylık süre içerisinde takip başlatılmaması nedeniyle taşınmazın teminat niteliğini kaybettiği, bu nedenle takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği'- Her ne kadar ipoteğin kesin borç ipoteği olarak kurulduğu ve asıl borçlunun şikayetçi .............. olduğu görülmekte ise de, ipoteğin, taraflar arasında ihtilafsız olan Dış Cephe Mantolama İşleri Sözleşmesi gereğince, bu sözleşmenin teminatı olarak verildiği hususunun alacaklının kabulünde olduğu, buna göre ipotek konusu borcun asıl borçlusunun ...... Ltd. Şti, ipotekli taşınmaz malikinin ise şikayetçi .............. olduğu, buna göre İİK'nın 149 ve 149/b maddeleri gereğince ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte ipotek verenin 3. kişi olması halinde takip talebinin borçlu kısmında asıl borçlu ile birlikte ipotek veren 3. kişinin de taraf olarak gösterilmesi gerekmekle, somut olayda asıl borçlu .......... Ltd. Şti'nin takipte taraf olarak gösterilmediği anlaşıldığından takibin 'zorunlu takip arkadaşlığı'na da aykırı olduğu-
İpotekli taşınmaz maliki ..........., taşınmazı takip tarihinden sonra satın alan malik olmakla birlikte dosyanın incelenmesinde; 06.04.2018 takip tarihi itibariyle mevcut asıl borçlu .......... ve ipotekli taşınmaz maliki .........'a usulüne uygun icra emri çıkartıldığı, bu icra takibinden taşınmaz kaydına 19.04.2018 tarihinde 150/C şerhi konulduğu, şikayetçi ............'un ipotekli taşınmazı 04.05.2018 tarihinde devraldığı görülmekle; takip başlatıldıktan ve taşınmaz kaydına 150/C şerhi konulduktan sonra ipotekli taşınmazı devralan kişiye icra emrinin tebliğine gerek olmadığı, 2004 sayılı İİK'nın 150/c maddesinde; ''İcra memuru, ipoteğin paraya çevrilmesi hakkındaki takibin başladığını tapu idaresine haber vermeye mecburdur. Tapu memuru, keyfiyeti taşınmazın siciline şerh verir. Taşınmazı bu şerh tarihinden sonra iktisap edenlere icra veya ödeme emri tebliğ olunmaz.'' denilmekte olup şikayetçi ........... yönünden ek takip talebinde bulunulmasının ya da 6100 sayılı HMK'nın 124'üncü maddesinin uygulanmasının gerekli olmadığı görülmekle bu sebebe dayalı olarak ihalenin feshinin doğru olmadığı-
İİK’nun 148 ve 150/ı maddeleri uyarınca takip dayanağı ipotek belgesinin aslı yada tasdikli suretinin icra dosyasına ibraz edilmiş olmasının ‘takip şartı’ olduğu, bunun dosyaya ibraz edilmemiş olmasının, icra emrinin iptaline neden olacağı- Bu konudaki şikayetin yedi günlük şikayete tabi olduğu-
Alacaklının her iki takip dosyasındaki talepleri incelendiğinde; alacaklının takipten açıkça vazgeçtiğine veya alacağından feragat ettiğine dair herhangi bir beyanın olmadığı, dosyanın infazen kapatılması için açıkça takipten vazgeçilmesi, alacaktan feragat edilmesi veya dosya borcunun tamamının ödenmesi gerekmekte olup tahsil harcının ödenmesinin borcun ödendiği anlamına gelmeyeceği-
İpotek resmi senedinde, dava konusu ipoteklerin 'bila faiz ve 15.10.2014 süre ile' tesis edildiği belirtilmiş, icra takipleri ise 11.12.2014 tarihinde başlatılmış olduğundan, bu durumda, 15.10.2014 tarihinde ipotek kalkacağından, ipotek süresinden sonra bu ipoteklere dayanılarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağı-
İcra emri tebliğinden itibaren yasal 1 yıllık sürede satış talebinde bulunulmadığından, takibin düşmüş olduğu- Düşen takip dosyasından tahsil harcı alınamayacağı-Düşen takip dosyasında alacaklının İİK 150/c şerhinin kaldırılması ve satışın düşürülmesi talebinin haricen tahsile karine oluşturmayacağı-  Mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabileceğinden veya başlamış olan takiplere devam edilebileceğinden, asıl borçlu şirket hakkında verilen 1 yıl süreli kesin mühlet kararının satış talebinde bulunmasına engel olmayacağı-
Alacaklı banka tarafından başlatılan ilk takipte alacağın haricen tahsil edildiği tarafların da kabulünde olduğuna göre ipotek çözülmüş olup, ipotek hakkının bölünmezliği ilkesi gereğince, ipotekli taşınmazın satışının yapılmaması ve ipotek şerhinin tapudan fek edilmemesi, takip tutarı ipotek limitinin altında olsa dahi aynı ipoteğe dayalı yeniden takip yapma imkanı vermeyeceği-
Belirtilen alacağın temliki sözleşmesi, noter temliknamesi ve ekli listeye göre, temlik edilen alacak miktarı belirtilmediğinden, diğer bir anlatımla, alacağın bir kısmının temlik edildiğine dair açıklama bulunmadığından, takip konusu alacağın tamamının temlik edildiğinin kabul edilmesi gerekeceği, bu durumda, alacağı ............. tarihinde temlik ederek artık alacaklı sıfatı kalmayan bankanın ipotekten kaynaklı hak ve alacağının bulunmadığına dair ........... tarihli cevabi yazısına itibar edilerek dosya borcunun itfa edildiği kabul edilemeyeceği gibi, bu kabule uygun olarak temliğin kapsamının sadece asıl borçlu şirketten olan alacakları kapsadığı, buna göre de ipotek borçlusu hakkında takibe devam edilemeyeceğinin söylenemeyeceği-
Alacaklının istinaf başvuru dilekçesi, davalı Hazineye 12.01.2021 tarihinde tebliğ edildiği davalı Hazine tarafından İlk derece mahkemesi kararı aleyhine katılma yoluyla 15.01.2021 tarihinde süresinde istinaf yoluna başvurulduğu halde, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı Hazinenin istinaf başvurusunun süresinde olmadığı gerekçesi ile usulden reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesince davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esasının incelenmesi gerekeceği-
İhalenin feshini isteyen şikayetçi üçüncü kişi, ihaleye konu taşınmaza tapu iptal ve tescil davası sonucunda malik olan ve tapuya İİK'nun 150/c maddesine ilişkin şerh düşüldükten sonra adına tescil edilen malik konumunda olup, şikayet dilekçesinde yurt dışında yaşadığını, satış ilanı tebligatının güncel adresine tebliğ edilmediğini ileri sürerek ihalenin feshi isteminde bulunduğu, tapu sicil müdürlüğü kayıtlarında bulunan yurt içi adresine tebliğe çıkarılan icra emrinin ve kıymet taktir raporunun tanınmadığı gerekçesi ile bila tebliğ iade edilmesi üzerine satış ilanının aynı adrese TK’ nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, şikayet dilekçesinde ve vekilinin vekaletnamesinde de yurt içinde bir adresin gösterilmediği anlaşıldığından, ihalenin feshine ilişkin istemin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • kayıt gösteriliyor