Cezaevinde tutuku bulunan davacının nafaka isteminde buluna-mayacağı–
Babanın, üniversitenin üçüncü sınıfındaki evladının tahsilini yarı-da bırakmasını istemesinin Medenî Kanun ile babaya (ve anaya) yüklenen görev ile bağdaşmayacağı–
«Belli bir süre geçimini sağlayamayacağı» sağlık kurulu raporu ile sâbit olan davacı lehine (çocuklarının nafaka ödemesine) karar verilmesi gerekeceği–
«Davalının daha fazla kazanç sahibi olduğu» hususunun, yargılama sırasında iddia ve ispat edilmemesi halinde, daha sonra temyiz aşa-masında ileri sürülemeyeceği–
Türkiye’de oturan yaşlı ve oğlunun yardımına muhtaç olan yabancı uyruklu ananın, yabancı uyruklu oğlu aleyhine Türkiye’de nafaka davası açabileceği–
Yüksek öğrenim yapan çocuğun babasından nafaka isteyebileceği–
Nafaka alacağının her ay doğan bir hak olduğu, daha önce açmış olduğu nafaka davasından vazgeçen davacının, ancak o ana kadar doğan alacağını kaybetmiş olacağı bu durumun yeniden nafaka istemesine en-gel teşkil etmeyeceği–
Reşit olan ve çalışabilecek durumda bulunan davacının, yardım alamayacak olursa, kötü duruma düşeceği ve istikbalinin sarsılacağı, zaruret içerisinde kalacağı anlaşıldığından nafakanın davalı babasından tahsiline karar verilmesi gerekeceği-
Dosya içeriğine göre takdir edilen nafakanın az/çok olduğunun saptanması halinde hükmün «nafaka miktarı düzeltilmek suretiyle» onanması gerekeceği–
Tetkik merciinin, «yardım nafakası»na dayanan takibin -borçlu tarafından bu konuda mahkemeden yeni bir ilam alınıp ibraz edilme-dikçe- iptaline karar veremeyeceği, buna karşın «iştirak nafakası»na dayanan takibin iptaline- nafaka alacaklısı çocuğun ergin olduğunu tesbit ederek- karar verebileceği -