Nafaka davasında, hem davacının hem de davalıların -aylık/yıllık- gelirlerinin araştırılması gerekeceği–
«Yoksulluğa düşme» halinin «başkasının yardımı olmadan, günlük yiyeceğini bile sağlayamayacak durumda bulunmak» olduğu–
Çocuklarına karşı küçüklüklerinde analık görevini yapmamış olan davacının da çocuklarından yardım nafakası isteyebileceği–
Yardım nafakasında, davalılar arasında «zorunlu dava arkadaşlığı» bulunmadığından, çocukların tümü aleyhine açılmayan davanın redde-dilemeyeceği–
Davalının ekonomik durumunun davacının tüm ihtiyaçlarını karşı-lamaya müsait olmaması halinde davacının ihtiyaçlarında kısıntı yapılması gerekeceği–
Miras bırakanın sağlığında kullanmadığı nafaka isteme hakkının ölümü halinde mirasçıları tarafından kullanılamayacağı fakat, miras bırakanın nafaka davası açtıktan sonra ölümü halinde, mirasçılarının açılan davayı sürdürebilecekleri-
Kardeşin kardeşten nafaka isteyebilmesi için nafaka ile yükümlü tutulmak istenen kardeşin «refah içinde» olması gerektiği, buradaki «refah» sözcüğü ile «geleceği için kaygı duymadan, toplumun lüks kabul ettiği ihtiyaçları da dahil olmak üzere tüm ihtiyaçlarını rahatlıkla kar-şılayabilme hali»nin kastedilmiş olduğu–
Ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle malını temlik eden kişinin, bakım borçlusunun zarurete düşmediği veya bakım borcunu yerine getirmeyerek kendisini zarurete düşürmediği sürece, çocuklarından nafaka isteyemeyeceği–
Kocası yoksulluk içinde bulunan kadının, çocuklarından nafaka isteyebileceği ancak nafaka ödeme yükünün, çocuklardan birine (da-valıya) yükletilemeyeceği–