İşçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusunu arttırdığı aşamada, mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı işçi tarafından bilenemeyeceğinden, bu tür indirimden kaynaklanan ret sebebiyle davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmesinin adaletsizliğe yol açacağı, fazla çalışma alacağından yapılan indirim nedeniyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği- Davacının 45 saati aşan bir çalışmasının olmadığı gibi gece çalışmasında 7,5 saati aşan bir çalışma olmadığından fazla çalışma ücretine hak kazanmadığı- Tanık beyanlarından, işyerinin her yıl ramazan ayı boyunca kapalı olduğu anlaşıldığından, o ayın (ramazan ayının) ücreti veriliyorsa davacının ramazan aylarında yıllık izinlerini kullandığı kabul edilmesi, ramazan ayında davacıya ücret ödenmiyor ise davacının kıdeminin yılda 11 ay alınarak hesaplanması gerektiği-
İşverenler arasında muvazaalı biçimde asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmasının önüne geçilmesi amacıyla 4857 sayılı Kanun’un 2. maddesinde bazı muvazaa kriterlerine yer verilmiş olduğu- Mahkemece davalı Belediye ile taşeron şirketler arasında muvazaalı ilişki bulunduğu kabul edilmiş ise de, tanık beyanlarından davacının bayrak ve pankart asma, aşure dağıtmak gibi Belediye organizasyonlarında verilen görevlerde çalıştığı, ihale ile alındığı iş dışında başka bir işte çalıştırılmadığı gibi çalışma ve emir talimat verilme işinin muvazaalı iş ilişkisini kabule yetecek şekilde ispatlanamamış olduğundan, (ve Yargıtayın önceki kararlarında. da muvazaa ilişkinin bulunmadığı kabul edildiğinden) davacının ilave tediye alacağının reddi gerektiği- Davalı tarafından imzalı olmasa bile resmi kayıt niteliğindeki özel kalem ve Belediye Başkanı imzalı kayıtları dikkate alınarak ulusal bayram genel tatil alacağının değerlendirilmesi gerektiği- İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışmasının beklenemeyeceği- Gün içinde işçinin ihtiyaçları sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı olduğu- Günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmesi gerektiği-
Davacıya namaz vakitlerinde ibadetini yapabilmesi için her gün izin verildiği ve davacının C. günleri de C. namazını kılabilmesi için de camiye gittiği anlaşıldığından yaz ve kış mevsimi gözetilmek suretiyle öğle namazlarının ve C. namazının ara dinlenmesine denk gelip gelmediği belirlenip, ayrıca öğlen vakti verilen ara dinlenmesi yanında ikindi namazları için de 15 dakika ara dinlenmesi verildiği ve kış aylarında denk gelmesi halinde akşam namazları için de ara dinlenmesi verildiği hususu gözetildiğinde, akşam namazlarının kış aylarında hangi günler mesai saatine denk geldiği de belirlenerek namaz için verilen tüm ara dinlenme süreleri net olarak belirlendikten sonra davacının yaz ve kış mevsiminde günlük çalışma süreleri tespit edilerek fazla mesai hesabı yapılması gerektiği-
Davacının bir müşteriye hizmet vermesi üzerine bu hizmetin karşılığının ücreti müşteri tarafından ödendiği ve davacının bahşiş usulu ile çalıştığı anlaşıldığından, fazla mesai ücretinin sadece %50 zamlı kısmının hüküm altına alınması, davacının fazla mesai ücretinin hesaplanmasında, İş Kanununun 68. maddesinde düzenlenen ara dinlenme sürelerinin düşülmesi, fazla mesai ücretinin ve genel tatil ücretinin net miktarlarının hesaplanmasında gelir vergisi ve damga vergisi yanında sigorta priminin ve işsizlik priminin de düşülmesi gerektiği-