Bir suç hakkında yasal şiddet sebebiyle cezanın artırılmasından ibaret olan tekerrür kuralının suçların birden fazla olması halinde de uygulanması gerekli olup mükerrir olan suçlu hakkında verilip kesinleşen hükümden sonra, 77 nin uygulanmasını gerektirecek ikinci bir suç işlenmesinin halinde ceza ilgili maddedeki oranda arttırılacağı-
Adam öldürme sanığının beraatına dair mahkeme hükmü, davranışın intihara kandırma niteliğinde olup olmadığının düşünülmemesi gerekçesiyle bozulmuş olup; dairenin ilk bozma kararı eylemin intihara kandırma niteliğinde olduğunu kesin olarak göstermediğinden birleştirmeyi gerektiren bir uyuşmazlık olmadığı- ( TCK.m.449/b.1. 1953/6123 sk.ile değştir. )
Yasanın bir yıldan aşağı zamanaşımı süresi belirttiği kabahat suçlarında, davayı gören mahkemece verilen hükümlülük kararından başlamak üzere asli zamanaşımı süresinin geçmesiyle davanın düşeceği-
Tck.nun değişik 104. Maddesindeki zamanaşımı kesme sebeplerinin meydana geldiği günden itibaren yeni ve tam bir zamanaşımı süresi başlayıp; gerek hükümler ve gerekse maddedeki diğer sebepler dava zamanaşımı süresini en çok yarısı kadar uzatabileceği- ( TCK. 104 1936/3038 sk. İle değiştirildi. )
TCK. nun değişik 490 ıncı maddesindeki altı ay içinde şahsi dava açılması koşulu suçlu lehine konulmuş bir kural olup ancak, kovuşturmaya başlandıktan sonra TCK. m. 102 deki zamanaşımı yürüyeceğinden değişik 490 ıncı maddede gösterilen sürenin, genel hükümden ayrı ve ilgili olduğu fasla ait bir önel olduğu-
Yapılan inceleme ve açıklamalara göre, 104 üncü maddenin her iki biçiminden leh ve aleyhte olanın saptanmasının, olaylar gözönüne alınmadan olanaksız olup her olayda zamanaşımının ayrı ayrı hesabının ve saptanmasının gerekeceği-
Soruşturmanın her halinde kamu davasına katılma hakkına sahip olan ve usule uygun biçimde yaptığı istemle başvurmuş olan kişinin duruşmanın sonuna kadar hazır bulunarak davası tutanağa geçirildiği ve gösterdiği delilleri dinlendiği takdirde davaya katılma istemi eylemli olarak kabul edilmiş sayılacağından, davaya katılma istemi hakkında mahkemece açık bir karar verilmemiş olduğundan bahisle temyiz dilekçesinin reddinin doğru olmayacağı-
Ceza mahkemelerinde kişisel hak davalarına bakılması kamu davasına dayanır ve kuraldışı bir hal olup; kamu davası düşünce bu kuraldışı hal de ortadan kalkacağından kişisel hak yönünden açılacak davaların hukuk mahkemelerinde görülmesinin gerekeceği-
Muhasebei umumiye kanunu m. 125 hükmü suç olan zimmetleri içine almayacağından ihtilas ve zimmet suçlarında faizin gerekliliği ve ödenmesi hususlarında genel hükümlerin uygulanmasının gerekeceği-
Cumhuriyet savcılığının temyiz istemi hükmün esasını kapsamayıp sadece harç noktasına yönelik olduğu takdirde inceleme yalnız harç tarife kanunu'nun uygulanması ile ilgili olacağı-