Davalıların "dilekçelerde yer alan imzaların kendilerine ait olmadığı ve iradelerinin fesada uğradığı" iddiaları karşısında, davalıların iddiasının ön sorun (hadise) şeklinde incelenmesi, bahsi geçen dilekçelerin usulüne uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği, dilekçelerde yer alan imzaların davalılara ait olup olmadığı ile kabul beyanlarının gerçek iradeyi yansıtıp yansıtmadığı hususlarının açıklığa kavuşturulması, bahsi geçen dilekçelerdeki imzaların davalılara ait olmadığı ya da davalıların iradesinin fesada uğradığı saptanırsa kabul beyanlarının hukuki netice doğurmayacağı gözetilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Davalının vekalet yetkisini kötüye kullandığının ve taşınmazın danışıklı biçimde diğer davalıya devredildiğinin ileri sürüldüğü davada, satışın davacının iradesi doğrultusunda yapıldığı ileri sürülerek, bu iddianın kanıtlanması amacıyla belge ibraz edilmiş olduğundan ve ilgili belge için davalının kandırması sonucu boş olarak imzalandığı iddiası öne sürüldüğünden belgenin geçerli sayılıp sayılamayacağının ön sorun yapılarak tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde incelenmesi gerektiği-
Mahkemece yapılacak işin; davalının yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi, yetki itirazının reddine karar verilmesi halinde ise taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar için usulüne uygun şekilde delil gösterildiği takdirde tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen delillerin toplanması ile bir sonuca ulaşmaktan ibaret olduğu-
Davalının, yetki itirazı mahkemece hadis şeklinde karara bağlanmış ancak mahkemece yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak; gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Kesin olmayan yetki itirazının bir ilk itiraz (HMK m. 116/1-a) olduğunu, ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiğinden, davalının yetki itirazı mahkemece hadise şeklinde incelenmeden karara bağlanmasının doğru olmadığı-
Yetki itirazının bir ilk itiraz olduğu, ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında davalının yetki itirazının incelenerek, taraflara yetki konusunda delillerini sunma imkanı tanınarak, varsa delilleri toplanarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektği- HMK'nun 116/1-a maddesine göre kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlardan olduğu, ilk itirazların ise bir ön sorun gibi incelenerek karara bağlanacağının müteakip HMK. md. 117/3 maddesinde düzenlendiği, mahkemenin bu süreçte nasıl bir yöntem takip edeceğinin ise HMK'nun 163-164 maddelerinde açıklandığı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında davalının yetki itirazının incelenerek, taraflara yetki konusunda delillerini sunma imkanı tanınarak, varsa delilleri toplanarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektği- HMK'nun 116/1-a maddesine göre kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlardan olduğu, ilk itirazların ise bir ön sorun gibi incelenerek karara bağlanacağının müteakip HMK. md. 117/3 maddesinde düzenlendiği, mahkemenin bu süreçte nasıl bir yöntem takip edeceğinin ise HMK'nun 163-164 maddelerinde açıklandığı-
Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesinin mahkeme hakimin tarafından yapılması gerektiği- Yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenememiş olduğundan, davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı 3. kişiye süre ve imkan verilerek taraf teşkilinin sağlanması gerektiği- Davalının yetki itirazı mahkemece incelenmeden davanın esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu- Mahkemece, borçlu da davaya dahil edilerek, takip miktarı veya mahcuzun değerinden hangisi az ise, o değer üzerinden nispi harç alınarak ve bu şekilde noksan harç tamamlattırılarak, tarafların yetki itirazının çözümlenmesi, yetkili olunduğu kanaatine varılması halinde çekişmenin istihkak davası prosedürüne göre çözümlenmesi gerektiği-
Davalının yetki itirazı mahkemece hadise şeklinde incelenmeden karara bağlandığından, mahkemece yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak; gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-