13.03.1996 tarihinde “yirmidörtbin” TL bedel üzerinden düzenlenen senedin, para biriminde yapılan değişiklik nedeniyle aynı bedel üzerinden takibe konulması mümkün olmadığı, nitekim 31.01.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun hükümleri uyarınca 01.01.2005 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Türk Lirasından altı sıfır atılmış bulunduğu; dolayısıyla takibe konu senedin tanzim tarihi anılan yasanın yürürlüğünden önce olup, senede dayanılarak takip tarihi itibariyle talep edilebilecek miktar, senet bedeli olan “yirmidörtbin” TL’den altı sıfır atılmak suretiyle bulunan rakama tekabül ettiği; bu nedenle senet üzerinde yazı ile yazılan miktara itibar edip para biriminde yapılan değişikliği de göz önünde bulundurarak 24.000,00TL asıl alacak üzerinden yürütülen takibin 23.999,97TL’sinden davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar veren yerel mahkeme direnme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı, o hâlde direnme kararının yerinde olduğu; ne var ki, mahkemece hüküm altına alınan kötüniyet tazminatı yönünden temyiz incelemesi yapılmadığından, bu hususta inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekeceği-
Boş verilen senedin miktar hanesi doldurulurken aynı elin ürünü kalemle doldurulması gerektiği- 350.000,00 TL'lik menfi tespit davasına konu bonoda "3" ve "0" hanelerinin sonradan eklendiği görülmekle davacının kabulünde olan 5.000,00 TL dışında kalan miktar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Bononun miktara ilişkin yazı ile yazılan kısmında tahrifat yapıldığı bilirkişi tarafından tespit edilmiş ve takip dayanağı bonoda tahrifat yapıldığının saptanması halinde senedin tahrifattan önceki miktar için geçerli sayılması gerekli olsa da, bononun düzenlenme tarihindeki Türk lirasının değeri göz önüne alındığında, 275.00 TL için bono düzenlenmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, bononun miktarının yazı ile bono metnine yazılırken "bin" kelimesinin maddi hataya dayalı olarak yazılmadığının kabulü gerektiği; mahkemece; “ikiyüzyetmişbeş” ibaresinin arkasına (bin) yazısının sonradan eklendiğini tespit edildiğinden, icra takibinin 274.725,00 TL'lik kısmının durdurulmasına karar verilmesinin kabulünün aşırı şekilcilik olup, ağır hak kaybına neden olacağı-
Senet bedeli hem yazı hem de rakamla gösterilir ve iki bedel arasında fark bulunursa yazı ile gösterilen bedele itibar olunacağı kabul edilmişse de, senedin düzenlenme tarihindeki Türk Lirasının değeri göz önüne alındığında hiçbir alım gücü olmayan 35 TL üzerinden bono düzenlenmesi hayatın olağan akışına uygun düşmediği ve bu yöndeki kabulün, aşırı şekilcilik olup, ağır hak kaybına neden olacağı; mahkemece rakam kısmında "35.000", yazı kısmında ise "otuzbeş" olarak senet bedelinin, "otuzbeş TL” olarak kabulü ile istemin kısmen kabulüne karar verilmesi yerine borçlu itirazının reddine karar verilmesi gerektiği-
"Senet metninde yazı ile "bin" ibaresinin sonradan yazıldığı bilirkişi raporu ile tespit edilmişse de, savcılıkta şüpheli sıfatı ile ifadesi alınan borçlunun borcu kabulü karşısında, senet bedelinde tahrifat yapıldığı iddiası ile icra mahkemesine yapılan başvurunun da reddi gerektiği-
Bono bedeli hem yazı hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa, yazı ile gösterilen bedele itibar olunacağı, bu kuralın istisnasının bedel bölümünde tahrifat yapılmış olması olduğu- HMK. mad. 266 uyarınca borçlunun tahrifat iddiası yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği-
Senedin yazı ve rakamla olan kısımlarında farklılık bulunması halinde yazı ile olan miktara itibar edileceği- Dava konusu senette tahrifat bulunmadığı Adli Tıp Kurumu Raporu ile saptandığına göre, yazı ile belirtilen “beşmilyon TL” miktarına itibar edilmesi gerekeceği- 2005 yılında “Yeni Türk Lirası (YTL)” na geçilerek “TL” den altı (6 ) sıfır atıldığından, takip tarihi itibari ile dava konusu senedin “5,00 YTL” miktar üzerinden takibe konulması gerektiği-
Takip dayanağı bonoda bedelin rakamla “20.000 TL.” yazıldığı ve ana metin kısmında yazıyla “yirmin” ibaresinin yazıldığı, bonoda yazılı olan “yirmin” ibaresinin herhangi bir anlam taşımadığından yazılmamış sayılması gerekeceği, bu durumda yazıyla gösterilmiş geçerli bir bedel bulunmadığından ve bonoda hem yazı hem de rakamla gösterilmiş iki bedel mevcut olmadığından, TTK. 676. maddesinin uygulama yerinin olmadığı-
6102 s. TTK. mad. 676/1 uyarınca, poliçe bedeli hem yazı hem de rakamla gösterilip de, iki bedel arasında fark bulunursa, yazı ile gösterilen bedel üstün tutulması gerektiğinden, borçlunun borca itirazının kısmen kabulü ile, senette yazı ile gösterilen miktar üzerinden takibin durdurulması ve durdurulan kısımdaki asıl alacak miktarı nazara alınarak tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Senet doldurulurken matbu olarak gösterilen "Türk Lirası" kelimesinin çizilip "Euro" olarak yazılması ve senet metninde yazı ile olan kısımda da bu hususun teyit edilmiş olması halinde, tarafların iradesinin "Euro üzerinden borçlanmak" yönünde olduğunun kabulü gerekeceği- Senedin boş kısımlarının anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunun ispatına elverişli yazılı bir belge de sunulmadığı, bu durumda, HMK’nun 207(1). maddesinin uygulama yeri bulunmadığı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • kayıt gösteriliyor