Sigorta şirketinin, oyalama kastı ile "sigorta tazminatını ödeyeceği" konusunda sigortalısında bir inanç yaratarak zamanaşımı süresinin bitiminden sonra zamanaşımı def’inde bulunmasının iyi niyet kurallarına aykırı bir davranış olduğu-
Sağlık sigortası poliçesine dayalı tedavi giderleri istemi-
Hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin davada, sigorta sözleşmelerinin karşılıklı iyiniyet ve güven esasına dayalı olarak kurulan sözleşmeler olduğu; güven ve iyiniyet ilkesi ile yasal düzenlemeler (TTK 1435 vd.) gereği, sigorta yaptıranın önemli tüm hususları poliçenin tanzimi sırasında sigortacıya bildirmekle yükümlü olduğu; davacılar murisi sigortalının poliçe tanziminden önce ölüme sebep olan hastalığını sigortacıya bildirmeyerek beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Sigortalıya lösemi teşhisi konulduğu, sigortalının bildiği bilgileri sigortacıya bildirme yükümlülüğüne aykırı davranarak teşhisin sigorta şirketine bildirilmediği ve bilirkişi raporuna göre ise hastalık ve ölüm ve arasında illiyet bağı olduğu- Sigorta sözleşmelerinin karşılıklı iyiniyet ve güven esasına dayalı olarak kurulan sözleşmeler olduğu; sigortalının poliçe tanziminden önce ve sırasında ölüme sebep olan hastalığının sigortacıya bildirmeyerek beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığı-
Hayat sigortası poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkin davada, murisin, sigortacı için önemli sayılabilecek bir hususu bildirme yükümlülüğünü ihmal suretiyle ihlal ettiği; TTK'nun 1439/2. maddesinin ilk cümlesindeki ihmal suretiyle beyan yükümlülüğüne uymama hali için tazminattan indirim gerektiğinin düzenlendiği gözetilmek suretiyle; KOAH hastalığının bildirilmesi halinde alınacak (alınması gereken) prim ile bildirilmediği için alınan prim arasındaki orana göre proporsiyon hesabıyla tazminatın belirlenmesi gerektiği-
Sağlık sigorta poliçesi kapsamında davacı tarafından ödenen tedavi gideri bedelinin, davalıdan tahsili istemine ilişkin davada, davacının ön bilgi ve bilgilendirme formlarındaki imzaların kendisine ait olmadığı iddialarının yeterince incelenmediği anlaşılmakla; eksik inceleme ile hüküm kurulamayacağı, buna göre; söz konusu belgeler üzerinde konusunda Grafoloji uzmanı tarafından inceleme yapılmak suretiyle, sigortalı davacının var olan hastalıklarını bildirip bildirmediği hususu tespit edilerek buna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Hayat sigortası poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkin davada, murisin bildirmediği hastalık ile ölüm arasında doğrudan illiyet bağı bulunmadığının anlaşılması halinde, poliçe tanzimi sırasındaki beyan yükümlülüğü kasten ihlal edilmemiş olup davanın tümden reddi gerekmez ise de, (sigortalının kasıtlı olarak sağlık durumunu gizlemesi haricinde) sigortacının sorumluluğunu ağırlaştıran ve daha fazla prim almasını gerektiren bir halin varlığında teminatın indirilmesi gerektiğinden, murisin bu hastalığının belirtilmesi halinde ödenmesi gereken prime göre proporsiyon hesabı yapılarak sonucuna göre tazminat hesabının yapılması gerektiği-
Bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen rapora itibar edilerek "mütevvefanın bilmediği bir hastalık ile ilgili beyanda bulunmasının mümkün olmadığı, davacıların dava tarihi itibarıyla alacağının olduğu" sonucu ile davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, murise ait eksik kalan tüm tedavi ve hastane kayıtlarının ilgili yerlerden getirtilmesi; davacılar murisinde poliçe tanziminden önce teşhisi konulan kanser hastalığı konusunda uzman onkolog ve kardiyolog doktor bilirkişilerin de yer aldığı heyetten, kanser hastalığı teşhisi ile ölüm nedeni arasında illiyet bağı olup olmadığının tespiti için ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Davacılar vekilinin HMK'nın 109. maddesine göre kısmi dava açtığı, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmasa dahi, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olmadıkça ek dava olarak geri kalan kısmını da isteyebileceği gözetilerek karar verilmesi gerekeceği- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/3. maddesine göre, bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre verileceğinin belirtildiği, buna göre davalı lehine maktu vekalet ücreti verilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı- Muris ...’in ..................... tarihinde .............. Devlet Hastanesi’nden davacıların murisinin çekilen EKG’si ve eksik kalan tüm tedavi ve hastane kayıtlarının ilgili yerlerden getirtilmesi; sigorta ilişkisinin kurulmasından önce sigortalı muriste bulunduğu ve sigortacıya bildirilmediği iddia olunan hastalıklar ile ölüm rizikosu arasında illiyet olup olmadığı konusunda, ATK’dan ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alındıktan ve TTK 1435-1439 maddeleri irdelendikten sonra, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Müteveffanın kalp krizi nedeniyle ölümü ile poliçe öncesinde var olduğu anlaşılan şeker hastalığı arasında illiyet bağı olup olmadığının kesin olarak tespiti yönünden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verildiği-