Vakfın tesciline ilişkin talebin kabul edilmesi için, vakfın amacının gerçekleştirilmesine -en azından başlangıç olarak- yeterli malvarlığının bulunması gerekeceği ve vakfedenlerin başkalarına ait malı vakfetmelerinin mümkün olmayacağı–
Hukuk Genel Kurulu’nun 8.5.1974 gün 2/820-505 sayılı kararında vakıfnamede açıklık bulunmayan hallerde vakıfların bağış veya vasiyet yoluyla taşınmaz mal edinemeyeceklerinin hükme bağlandığı, bu kararda da vakfeden kişi veya kişilerin arzularına özel önem ve değer verildiğinin görüldüğü, malik sıfatıyla zilyetlikten söz edilemeyeceğinden zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiğinin de kabul edilemeyeceği, açıklanan nedenlerle vakıfların zilyetlik suretiyle taşınmaz mal edinemeyecekleri, davacı kilise vakfının da hayri ve dini amaçlı bir vakıf olması nedeniyle zilyetlikle taşınmaz mal edinmesinin mümkün olmayacağı, Lozan antlaşmasında cemaat vakıflarının zilyetlikle mal edinebileceklerine ilişkin açık ve kapalı bir hükmün de bulunmadığı-
Uyuşmazlığın, davacıların Vakıflar Genel Müdürlüğü ile akdettikleri kira sözleşmesinin geçerli bulunduğu olgusuna dayalı olarak, bu hukuksal temel üzerinde değerlendirilip, çözülmesi gerekeceği, bu durumda ise, davacıların, geçerli bir sözleşmeyle kiraladıkları dava konusu taşınmazları, davalının engellemesi nedeniyle kullanamamalarından doğan zararlarının tazminini, ister vakıf evladı, ister ondan kiralayarak kullanan durumunda bulunsun, davalıdan isteyebileceklerinin kabul edilmesi gerekeceği-
Günün sosyal ve ekonomik koşulları gözönünde bulundurularak, vakfın amacının gerçekleştirilmesine yeterli malvarlığının bulunmaması halinde, vakfın tesciline ilişkin talebin kabul edilemeyeceği – “İleride yapılacak bağışlar ve tahmin edilecek gelirler”in gerçekleşmiş malvarlığı olarak kabul edilemeyeceği –
Vakfın tesciline ilişkin istemi inceleyen hakimin kendisine ibraz edilen vakıfname hükümlerini ve vakfedilen malları değerlendirerek karar vermesi gerektiği, kendisi vakfedenmiş gibi vakıfnamede değişiklik öneremeyeceği–
Vasiyetname ile kurulan vakfın tescili davasına, vakfedenin mirasçılarının “taraf” ya da “müdahil” sıfatıyla katılamayacakları–
Vakıfnamede yer alan “batın koşulu”nun geçerliliği–
Vakıfnamede geçen “alevilik”, “cem”, “halk semahları” gibi sözcüklerin, MK. 74/II hükmüne aykırı olarak yorumlanmayacağı –Vakıfnamede vakfedildiği bildirilen meblağdan dönülemeyeceği–
Tescil edilmiş bir vakfın, sona ermeden başka bir vakıfla birleşemeyeceği–