Davacı, davalı borçlu hakkında ... tarihinde takip başlatmış, ödeme emri davalı tarafa ... tarihinde tebliğ edilmiş, davalı da bu tarihten altı hafta sonra temerrüde düştüğünden talep edilen alacağın ve faizin ancak borçlunun temerrüde düştüğü tarihten itibaren işlemesi gerektiği-
Davalıya ait aracın satışına ilişkin davacı tarafından banka havalesi yoluyla ödendiği iddia edilen bedelin, araç devrinin gerçekleşmemesi nedeni ile iadesi istemine ilişkin davada, TBK. m.555 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan havalenin, hukuki nitelik itibariyle bir ödeme vasıtası olduğu, bir başka ifade ile, havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığına dair yasal karinenin mevcut olduğu, bu yasal karinenin tersini ileri süren havalecinin, bu iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu, davacının, tır alımı nedeniyle parayı gönderdiğini iddia ettiği; davalının ise, paranın alındığını ancak davacının kendisine bir borcunun olmadığını, kendisinin tırı dava dışı üçüncü kişiye sattığını ve üçüncü kişinin borcu nedeniyle paranın davacı tarafından kendisine gönderildiğini savunduğu, bu durumda, davalının paranın alındığına dair ikrarının bağlantısız bileşik ikrar olduğu, davalı ikrarı yanında ayrı bir vakıa ileri sürdüğünden, bu vakıayı ispat külfeti kendisine düşecek olmasına göre, davalıya savunması ile ilgili delilleri sorulup hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, ispat külfetinin tayininde hataya düşülerek karar verilmesinin doğru olmadığı-
"Maddi destek" açıklaması ile havale edilen paranın "bağış" olarak kabul edilmesi gerektiği, paranın davalıya borç olarak verildiğinin ispatı için bu açıklamanın yeterli olmadığı- Taraflar arasında mevcut başka bir ilişkinin varlığı da iddia ve ispat edilmediğinden, itirazın iptali davasının reddi gerektiği-
Verilen IBAN bilgilerine göre havale işlemlerini gerçekleştiren bankanın paranın gönderildiği IBAN ile havale alıcısının isminin aynı olup olmadığını kontrol etme yükümlülüğünün bulunmadığı- Yapılan ilk havale işleminden sonra, davacı şirketin basiretli tacir olarak paranın gönderilmek istendiği alıcı şirket ile irtibata geçerek paranın alıcının hesabına geçip geçmediğini teyit etmeden aradan 20 günden fazla süre geçtikten sonra aynı IBAN’a havale işlemi yapılmasını talep etmesinde kusurlu olduğunun kabulü gerektiği- "Davacı ile arasında vekâlet ilişkisi bulunan davalı bankanın özen yükümlülüğünü yerine getirmesi gerektiği, bankanın en hafif kusurundan bile sorumlu olduğu, bankanın sorumlu olmaması için kusursuz olması gerektiği, davalı banka tarafından davacıya yurt dışına EFT işlemi yapılırken, hesap sahibi ile IBAN’ı eşleştirmenin mümkün olmadığını bildirmesi gerektiği" şeklindeki görüşlerin HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
3. HD. 17.09.2020 T. E: 3226, K: 4359
Davacı, davalıya banka havalesi ile borç olarak para gönderdiğini tanık delili ile ispatlayamazsa da, HMK. mad. 169 vd. gereğince davalıya meşruhatlı isticvap davetiyesi çıkarılarak, davacının delil olarak dayandığı e-postaların davalı tarafından gönderilip gönderilmediği, e-posta içeriğinde bahsi geçen borç ilişkisinin nereden kaynaklandığı davalıya sorulup e-posta çıktıları hakkında açıklama yaptırılması gerektiği-
Kural olarak havale bir ödeme aracı olup, havale belgesinde paranın borç olarak gönderildiğinin belirtilmesi gerektiği- Aksi halde gönderilen havalenin bir borcun ödenmesi amacıyla gönderildiğinin karine olarak kabul edileceği- Borç ödeme belgesi olan havale nedeni ile alacaklı olduğunu davacının ispat etmesi gerektiği- İdare hesabına yatırılan geçici teminat miktarına ilişkin ödeme belgesine de davacılardan birinin ismi yazmakta olup, davacılar tarafından borç verildiğini ispata yeterli delil yer almadığı, bu belgelerin yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmesi de mümkün olmadığından bu uyuşmazlıkta miktar itibari ile tanık dinlenilemeyeceği- Davacılar dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de başvurduğundan bu delil kendilerine hatırlatılarak neticesine göre hüküm kurulması gerektiği-
Havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine bulunduğu, bu karinenin tersini ileri süren havalecinin bu iddiasını kanıtlaması gerektiği- Davacı vekili müvekkilinin fıstık çamı kozalağı alımına ilişkin şifahi anlaşma nedeniyle davalıya havale ile gönderilen para karşılığında malın teslim edilmemesi üzerine takip başlatıldığını, takibe haksız şekilde itiraz edildiğini ileri sürmüş, takip dosyasında borcun sebebi “... dekont nolu havale bedeli” olarak açıklanmış ve takibe eklenmiş olan bu havale evrakında ise havale nedenine ilişkin olarak “K.. Tarım R. D...” şeklindeki ibare dışında hiçbir açıklama yer almadığı anlaşılmış olup. davalı da bu havalenin kendisine olan borcun ödemesi için yapılmış olduğunu savunmuş olduğundan, davacı alacaklı şirket yetkilisinin talebi üzerine dava dışı banka tarafından sonradan eklenmiş olduğu anlaşılan ve borçlu tarafı ndan kabul görmeyen dekonta yapılan bu eklemenin yasal karineyi çürütmeye elverişli bir delil olarak değerlendirilemeyeceği- HMK’nın yürürlüğe girmesinden önce açılan davada “her türlü delil” demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olduğunun kabul edilmesi gerektiği-
3. HD. 26.09.2018 T. E: 2016/21486, K: 9131-
Havale makbuzunda paranın borç olarak gönderildiğine dair açıklama bulunmaması halinde, ödünç ilişkisinin kanıtlanamamış olacağı-