Bankacılık Kanunu gereği üyelerinin bir kısmı, Fon'un gösterdiği adaylar arasından icra tetkik merciince seçilen müflis bankanın, iflas idaresinin kararının iptali talepli davasının görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu-
İflasın açılmasıyla dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı), artık müflise değil, iflas idaresine ya da iflas dairesine ait olduğu- Müflisin iflas masasına giren mal ve haklara ilişkin davalarda taraf sıfatı olmadığından, müflisin iflastan sonra masaya giren mal ve haklara ilişkin davaları açamayacağı-Davalı kooperatifin iflas etmesi, tüzel kişiliği sona erdirmediği gibi, tüzel kişinin iflas kararı verilmeden önce yapılan işlemlerinin hukuken dayanaksız kaldığından söz edilmesinin mümkün olmadığı- Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olduğundan, iflastan önce başlatılmış icra takibi ile ilgili İİK'nın 193. maddesinin gerekçe yapılamayacağı-
İİK'nın 226. maddesine göre adi tasfiyede iflas masasının kanuni mümessili iflas idaresi olduğuna göre, iflas idaresine tebligat yapılarak, münferiden ya da müştereken temsil durumuna göre iflas idare memuru ya da memurları veya varsa vekili huzuru ile asıl davaya kayıt kabul davası olarak bakılması; birleşen davada davalı değil davacı iflas ettiğinden birleşen davanın da kayıt kabul davası olarak görülemeyeceği, alacağın davacı iflas masasına kabulüne karar verilemeyeceği gözetilerek, iflas idaresi temsilci ya da temsilcileri veya vekili huzuru ile birleşen davaya devam edilmesi gerekirken, iflas idaresine tebligat yapılmadan İflas Dairesi temsilcisinin katılımı ile asıl davaya bakılması, birleşen davanın da kayıt kabul davası olarak görülmesinin isabetsiz olduğu-
"İflâs masasında bulunan fabrikadaki makinelerin sökülüp götürüldükten bir süre sonra iade edilmesi" eyleminde, iflâs idaresinin alacaklar toplantısında alınan karar uyarınca bu şekilde hareket etmiş olması halinde, "iflâs masası"nın, aksi taktirde "