Borçlu ile üçüncü kişi arasındaki ticari ilişkinin “işletme devri” niteliğinde olması ve İİK.’nun 44. ve TTK.’nun 202. maddesindeki koşulların yerine getirilmemiş olması halinde işletmeyi devir alan üçüncü kişinin TBK.’nun 202. maddesi uyarınca işletmenin borçlarından sorumlu olacağı-
Adi ortaklığı oluşturan ortaklığa ait mallar üzerine, ortakların kişisel alacakları tarafından haciz konulamayacağı-
İstihkak davalarında da borçlu tarafından ticari emtianın büyük bir bölümünün üçüncü kişiye devredilmiş olması halinde İİK.’nun -tasarrufun iptaline ilişkin- 280/3 maddesinin uygulama alanı bulacağı; mahkemece, üçüncü kişinin borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği sonucuna varılırsa, istihkak davasının alacaklı lehine sonuçlandırılacağı-
Araçların satış ve devrinin geçerli olabilmesi için sözleşmenin noterde düzenleme şeklinde yapılması gerekeceği, ayrıca davalı alacaklının iptal davası açmadan “satışa ilişkin noter senedinin ve trafikteki kaydın danışığa dayalı olduğunu” iddia ve ispat edebileceği; davacı üçüncü kişinin borçlu gibi tacir olması, borçlu ile aynı ilçede, aynı iş kolunda faaliyette bulunması, dava konusu araçların ticari araç olması ve borçlunun ticari mallarının önemli bir kısmını oluşturması nedeniyle, davacı üçüncü kişinin borçludan aynı gün dört araç satın almasının onun iyi niyetini göstermeyeceği; dava konusu araç satışlarının alacaklıdan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olduğu sonucuna varılması gerekeceği-
Borçlu şirket ile istihkak iddiasında bulunan şirketin ortaklarının aynı kişiler veya aynı soyadını taşıyan kişiler olması ya da temsilcilerinin aynı kişi olması halinde şirketler arasında «organik bağ» bulunduğu ve dolayısıyla bunlar arasındaki -devir, satış, kira gibi- işlemlerin -kural olarak- alacaklardan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlemler olarak kabulü gerekeceği–