Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin ve böylece davacı borçlu tarafa fazladan yargılama giderleri yükletilmesini sağlamanın hakkın kötüye kullanılması olduğu; hukuk düzeni tarafından korunamayacağı- İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının iki ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin ve böylece davacı borçlu tarafa fazladan yargılama giderleri yükletilmesini sağlamanın hakkın kötüye kullanılması olduğu; hukuk düzeni tarafından korunamayacağı- İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının iki ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı- Mahkemece "aynı ilama dayalı birden fazla alacaklı için ayrı ayrı icra takibi yapılmasında yasaya uymayan usulsüzlük bulunmadığı" gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davacının hangi alt işverenler nezdinde çalıştığı,bunların daha önce sonuçlanmış dosyalarda yer alan aynı alt işverenler olup olmadığı dahi dosya arasındaki evraktan anlaşılamadığından mahkemece hizmet alım sözleşmeleri,buna bağlı olarak teknik şartnamelerin, işin yürütümü sırasında tutulan puantaj gibi her türlü işyeri kayıtlarının getirtilmesi, gerekli tüm belgeler titizlikle toplanarak incelenmesi, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunu'nun 4. maddesinin, davacının yürüttüğü iş açısından alt işveren ilişkisinin kurulabilir olması açısından irdelenmes, muvazaa olgusunun tartışılması gerektiği- İşe iade davasının yalnızca asıl işveren veya alt işveren aleyhine açılması durumunda, mahkemece, davanın hemen reddedilmemesi, davalı olarak gösterilmeyen asıl işveren veya alt işverene davanın teşmili için davacı tarafa süre verilmesi, verilen süre içinde, diğer dava arkadaşına teşmil edilirse davaya devam edilmesi, aksi halde dava sıfat yokluğundan reddedilmesi gerektiği-
İşe iade davasının yalnızca asıl işveren veya alt işveren aleyhine açılması durumunda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçersiz veya muvazaaya dayandığının belirlenmesi halinde mahkemece davanın hemen reddedilmemesi, davalı olarak gösterilmeyen asıl işveren veya alt işverene davanın teşmili için davacı tarafa süre verilmesi; verilen süre içinde, diğer dava arkadaşına teşmil edilirse davaya devam edilmesi, aksi halde davanın usulden reddedilmesi gerektiği- Taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına yönelik olarak yapılacak inceleme sonucunda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna aykırı olarak kurulması veya muvazaaya dayanması nedeni ile feshin geçersizliğine yönelik kararın gerçek işveren hakkında kurulması, geçersiz veya muvazaaya dayalı ilişkinin diğer tarafı hakkında sıfat yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesi; HMK mad. 327/2 uyarınca taraf sıfatı olmadığı halde davacıyı, davalı sıfatı kendisine aitmiş gibi yanıltarak kendisine karşı dava açılmasına sebebiyet verdiği için, davanın sıfat yokluğu nedeni ile hakkındaki davanın reddine karar verilen taraf lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi gerektiği-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve hukuk düzeni tarafından korunamayacağı- İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının ayrı ayrı takip başlatmasının dürüstlük kuralına uymayacağı-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde borçlu tarafa fazladan masraf yükletilmesine neden olunması hakkın kötüye kullanılmasıdır ve hukuk düzeni tarafından korunamayacağı-
Dava konusu muhdesatların üzerinde bulunduğu taşınmaz davacı ile davalılar adına tapuda paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı olup, davanın konusu ise davalıların paylarına isabet eden muhdesat değeri (zemin bedeli hariç) olduğundan, yargılama sonucunda hüküm altına alınan nispi karar ve ilam harcından ve aynı şekilde HMK. mad. 326/2 uyarınca yargılama giderinden ve davacı yararına takdir edilen vekalet ücretinden her bir davalının tapudaki payları oranında sorumlu tutulmaları gerektiği-
İlamın bölünerek ayrı ayrı takip yapılamayacağı- Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin ve böylece davacı borçlu tarafa fazladan yargılama giderleri yükletilmesini sağlamanın hakkın kötüye kullanılması olduğu; hukuk düzeni tarafından korunamayacağı- İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının iki ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı-
İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının ayrı ayrı takip başlatmasının yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğu ve yasal düzenlemeler karşısında alacaklıların bu davranışının hukuk düzeni tarafından korunamayacağı-