İflas yolu ile başlatılan icra takibine karşı, itiraz olunmaması nedeniyle borçlu şirketin iflas istemine ilişkin davada, bozmadan sonra karar tarihine en yakın tarihe göre borç kalemleri ayrı ayrı belirtilmeden çıkarılan depo emri İİK'nın 158. maddesi hükmüne uygun olmadığından verilen iflas kararı yerinde görülmediği- İflas davasının açılabilmesi için iflas ödeme emrinin borçluya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi gerektiği-
“Gösterilen adrese gidildi. Dağıtım esnasında muhataba ulaşılamadı. Bu sebepten dolayı site yönetimine soruldu. Site yönetimi muhatabın adreste ikamet ettiğini tevziat saatleri içerisinde adres dışında olduğunu sözlü beyan etti. İsim ve imzadan imtina etti. Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi gereğince 2 nolu haber kağıdı kapıya yapıştırılarak site yönetimine haber verildi. 21. Madde gereğince evrak mahalle muhtarlığına tebliğ edildi.” şerhiyle borçlu A.Ş.’nin ticaret sicilinde kayıtlı adresine çıkarılan ödeme emri tebligat parçasında yazılı “muhataba ulaşılamadı” ibaresinin muhatap ve muhatap adına tebliği almaya yetkili kimselerin bulunmadığı anlamına geldiği ve somut olayda “tebliğ imkânsızlığının” söz konusu olduğu (Teb K. 21/ 1); bu durumda tebliğ memurunca site yöneticisine ulaşıldığına göre belgelendirme unsurunun gerçekleşmesi için site yöneticisinin isminin sorularak tebligat parçasına yazılması gerektiği ve yapılan tebliğin usulsüz olduğu- "Tüzel kişilere Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre tebliğ yapılırken, tüzel kişinin yetkilisini (tebliğle ilgili görevlisini) bilmesi mümkün olmayan, komşu, kapıcı, yöneticiye sorumluluk yükler şekilde bildirim şartının aranmayacağı, yönetmelikte geçici ayrılma yönünde belgelendirmenin şekil şartına bağlandığı, haber bırakma işleminin Tebligat Kanunu’nun 21. maddesinde kullanılan “mümkün oldukça”….”varsa” gibi sözcüklerden de anlaşılacağı üzere sıkı şekil şartına bağlı tutulmadığı, haber bırakılan kişinin ismi-imzası şartı yönünde bir düzenleme de getirilmediği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Ticaret mahkemesince yapılacak ilanın, en az duruşma tarihinden onbeş gün önce gerçekleştirilmesi gerekeceği- Konkordato komiserinin raporu üzerine, ticaret mahkemesinin duruşma gününü HUMK. 144 çerçevesinde ilan etmesi gerekeceği-