TÜRK MEDENİ KANUNU > - Eşya Hukuku > - SINIRLI AYNÎ HAKLAR > - İRTİFAK HAKLARI VE TAŞINMAZ YÜKÜ > - İNTİFA HAKKI VE DİĞER İRTİFAK HAKLARI > - A. İntifa hakkı > Madde 794 - I. Konusu
Mahkemece; davacının intifa hakkı sahibi olarak kiraya verdiği binadaki dükkanı kiracı olarak kullanan davalı ile yaptığı kira sözleşmesi göz önünde bulundurularak; yangının çıkış sebebinin yangının çıkış sebebinin belirlenmesi ve bunda kiracı davalının sorumluluğu olup olmadığı değerlendirilerek, kiraya veren davacının, kira sözleşmesine uygun kullanım konusunda kiracıları üzerinde denetim yetki ve sorumluluğunu yerine getirip getirmediğinin araştırılması; dosya arasında bulunan bilirkişi raporundaki tespitler de gözetilmek suretiyle, tarafların kusur durumunu belirleyen, ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun, tarafların itirazlarını karşılayacak şekilde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davacının, dava konusu parsel üzerinde bulunan evin kendisine ait olduğunu belirterek evi kullanabilmek için tapu kayıt malikine karşı intifa hakkı tesisi talebiyle eldeki davayı açtığı, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olduğu açık olup, mahkemece işin esasına girilerek inceleme yapıldıktan sonra karar verilmesi gerekeceği-
Kira sözleşmesi devam ederken intifa hakkının sona ermesi halinde davacı şirket ile davalı şirket arasındaki kira sözleşmesinin sona ermeyeceği. eBK.'nun 254. maddesinin kıyasen uygulanması neticesinde, intifa hakkı sona erse bile, malik olan Belediyenin kira sözleşmesi ile bağlı olacağı ve sanki kira konusunu devralan yeni malikmiş gibi eBK. 254/2'de belirtilen konumda olacağı- İntifa hakkı sona erdiği hâlde kira sözleşmesi devam ettiğinden eBK. m. 254/2 uyarınca, Belediyenin, kira sözleşmesinin tarafı hâline geldiğinin kabulü gerektiği-
Dosya arasında bulunan tapu kayıt örneğinin incelenmesinde dava dışı şirketin 15 yıl müddetle intifa hakkı sahibi olduğu anlaşılmakta olup kuru mülkiyet hakkı sahibinin, taşınmaz maldan başkasının intifa hakkı devam ettiği sürece yararlanma imkanına sahip olmadığından hiçbir suretle tahliye davası açma hakkını haiz olmadığı-
Ödeme yapan kişiler kısmında davalıların isimlerinin yer aldığı, davacı tarafından ödemenin yapıldığına dair herhangi bir kayıt bulunmadığı gibi makbuz örneklerinin de davalılar tarafından dosyaya sunulduğu anlaşıldığından, davacının (intifa) terkin bedelini ödediğini ispatlayamadığı-
HMK. mad. 353/1-(b)-(2) uyarınca, “yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise, düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verileceği"-
Paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkin davada, çekişme konusu davacının paydaşı olduğu taşınmaz üzerinde lehine intifa hakkı olanlar bulunduğundan, davalının savunması doğrultusunda intifa hakkı sahiplerinin sağ olup olmadıklarının araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun haline münasip ev alabileceği değer 70.000 TL olarak tespit edilmiş olmakla bu değer, takipten ve takibe dayanak borçtan dahi evvel kurulan intifa hakkı ile yükümlü taşınmazının kuru mülkiyet değerinden fazla olduğuna göre şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-