Davacının yüzündeki sabit izlerin kısmen de olsa giderilmesinin bedensel ve ruhsal sağlığı bakımından zorunlu olduğu- Kişinin yüzündeki yaralanma sonucu oluşan izlerin yalnızca mesleğe kabulde değil kariyer olarak mesleğinde yükselmesine etkilerinin de değerlendirilmesi gerektiği- 2918 sayılı Yasa'nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu'na ait olduğu; belgesiz tedavi giderlerinden ise sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumluluklarının devam ettiği-
Tam ehliyetli kişilerin dahi her zaman yararlanma olanağı bulamadıkları banka kredi kartından yararlanmış ve bu suretle bir menfaat elde etmiş olan davacının, davalı bankanın ödeme talebine kadar tam ehliyetli biri gibi hareket etmesi ve borcun ifası istendiğinde ehliyetsizliğini ileri sürerek ifaden kaçınması hakkın kötüye kullanılmasının tipik bir örneği olduğu-
Adi yazılı sözleşmeye göre davalı araç maliki şirket, aracı dava dışı mono distrübütöre tahsis ettiğine göre, taraflar arasında tanzim edilen adi yazılı sözleşmenin uzun süreli ve 3. kişileri bağlayacak güçte bir sözleşme olup olmadığı, sözleşme süresi dolduktan sonra sözleşmenin feshedilip edilmediği, aracın teslim edilip edilmediği, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı, sözleşmenin ve kira bedelinin maliye ve vergi Dairelerine bildirilip bildirilmediği, gerektiğinde işleten ve mono distrübütörün ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle ilgili sözleşmenin, fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, sözleşme içeriğine göre davalı şirketin işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususlarının tartışılması gerektiği-
Kaza 2007' de gerçekleşmiş olup maluliyet oranının tespiti açısından kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü'ne uygun olarak Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla rapor alınması gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan yaralanma sebebiyle maddi tazminat istemi-
Yaşam boyu bakıcı giderlerinin tedavi giderleri teminatından olduğunun kabulü ile, maluliyetin niteliği, davacının bakıcıya ihtiyacı olup olmayacağı, bakıcıya ihtiyaç olması halinde bakıcı ihtiyacının süresi ve bakıcı gideri konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazası nedeniyle yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin davada, asgari geçim indirimi ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemeyeceği- Davacıya SGK tarafından aylık bağlanıp bağlanmadığı, bağlandı ise bağlanan aylıkların rücuya tabi olup olmadığı araştırılarak rücuya tabi olduğunun belirlenmesi halinde peşin sermaye değerinin belirlenen tazminattan mahsubu gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, en yakın üniversitenin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'ndan veya Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nden "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre davacının daimi işgücü kaybının tespiti yönünden maluliyet raporu alınması gerektiği-
Davalı Güvence Hesabı tarafından yapılan ödemeyi işgöremezlik tazminatı hesabı yapılmadan önce alan davacı, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldığı paranın yasal faizi kadar kazanım elde ettiğinden zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davacıya yapılan ödemenin, ödeme günü ile işgöremezlik tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizinin de ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan işgöremezlik tazminatından indirilmesi gerektiği- Davacının maluliyet oranının kaza tarihine göre yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği-
Hükmün gerekçesi ile kısa karar uyumlu olmayıp, taraflar yönünden şüphe ve tereddüt uyandıracak nitelikte olduğundan hükmün bozulması gerektiği-