Arsa payı inşaat sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemi-
Davacı tarafından, 27.11.2008 tarihinde teslim aldığı bağımsız bölümdeki gizli ve açık ayıplar ile eksik ifanın giderilmesi için 23.07.2013 günü açılan davada; mahkemece bilirkişi heyetine gizli ayıpların neler olduğu ve davacı tüketici tarafından ne zaman fark edilebileceği hususları açıklattırıldıktan sonra, kanuni süresi içinde usulüne uygun ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı tespit edilerek, eksik işler yönünden ise bu eksiklikler bağımsız bölümün değerini düşüren açık ayıplardan olup, davalının bu ayıbı gizlemek için hileli yöntemlere başvurmadığı gibi davacının davalıya ayıp ihbarında bulunmadığı da gözetilerek sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Satış sözleşmesinin iptali ve bedelin iadesi istemi-
4077 s. K. mad. 30 gereğince, sözleşmeden kaynaklanan edimin ifasındaki eksiklik nedeniyle davacının 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceği- Sosyal tesislerin yapılmamış olmasının (eksik ifanın) , alıcının satın alma kararını etkileyen, taşınmazın değerini azaltan bir husus olup, edimin ifasındaki bu yöne ilişkin eksiklik nedeniyle satıcının alıcıya karşı sorumlu olduğunun kabulü gerektiği- Davacı tarafından imzalan konut devir teslim tutanağında (ibraname);"Konutun karşılıklı imza ettiğimiz sözleşmeye, ekli mahal listesindeki hususlara, broşürlere ve taahhüt edilen niteliklere uygun olarak tamamlandığını, müşterek yerlerin tesis ve tesisatları ile daire içlerinin kullanım için yaşamsal derecede önemli hiçbir eksiğinin bulunmadığını, bu yerleri oturmaya ve kullanmaya müsait bir durumda eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim aldığımı bu konuda ileride herhangi bir hak talep etmeyeceğimi beyan ederim..." yazılıysa da, doğmamış bir haktan önceden yazılı ibraname ile feragat edilmiş olması mümkün olmadığından, bu ibranameye geçerlilik kazandırmak suretiyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Satın alınan bağımsız bölümdeki mantolama ve dış cephe boyasında hatalı imalatlar nedeniyle çatlamalar ve dökülmeler oluştuğunu ileri sürerek açılan davada, “gizli ayıp” olarak nitelendirilen imalatların, niteliği ve ortaya çıktıkları (mevsimlerdeki yağmur, kar, güneş ve ısı durumları dikkate alınarak bu ayıpların ne zaman oluştuğu yada oluşacağı ve bunu normal vasıflardaki bir tüketicinin ne zaman farkedebileceği) zaman dilimi dikkate alınarak yasal süresi içinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı belirlenip sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği-
4077 s. TKHK'da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmadığından, TBK’nun bu konuda uygulanması gereken 223. maddesi gereğince, alıcının, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya uygun süre içinde ihbar etmekle yükümlü olduğu, bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılacağı, ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılacağı- İşin yapılmayan kısmının teslim ve muayenesi söz konusu olamayacağından, iş sahibinin eksik işler yönünden ihbarda bulunmasına ya da ihtirazı kayıt koymasına gerek olmadığı- İş sahibinin muayene ve ihbar yükümlülüğü sadece ayıplı işler için olduğu- 4077 s. K. mad. 30 uyarınca, sözleşmeden kaynaklanan edimin ifasındaki eksiklik nedeniyle davacının 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceğinin kabul edildiği- Davacının ihtarı süresinde yaptığını yasal delillerle kanıtlaması gerektiği, bu yönde bir ihtarın delil olarak dosyaya sunulmadığı anlaşıldığından, daire ve ortak alanlardaki gizli ayıpların süresinde yapılmadığının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Eksik imalatlar yönünden, idarece kurulan komisyon ile yüklenici müteahhit firmalara eksik imalatların ne kadarının tamamlatılıp tamamlattırılmadığının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-