Tapu dayanağı krokinin, yerel bilirkişi eliyle değil, fen memuru eliyle uygulanması gerekeceği-
Nizalı yerin davacıya ait parselin çapı kapsamında kalması halinde, çap iptal edilmeden -"kadim yol olduğu"ndan bahisle- elatmanın önlenmesi davasının reddine karar verilemeyeceği-
Taşınmazlar arasındaki ortak sınırın, öncelikle haritanın uygulanması suretiyle bilirkişice tespit edilmesi, mümkün olmazsa tanık dinlenilmesi ve tapu miktarları esas alınarak orantı kurulmak suretiyle tespit olunması gerekeceği-
İskanen tesis olunan tapularda ortak sınırın iskan haritalarından, harita yoksa mahalli bilirkişilerden mümkün olmazsa; taraf tanıklarından ve taraf tapularında gösterilen yüzölçümlerden yararlanılarak tespit edileceği-
MK. 719 (ve Tapulama K.) uyarınca, taşınmazların yüzölçümlerinin belirlenmesinde, sınırlar değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise belgede yazılı miktara, değilse sınırların çevirdiği sahanın miktarını gösteren rakama itibar edileceği-
“Değişir nitelikte” bir sınır olan “dağ”ın ne zaman “değişmez ni-telikte” kabul edileceği-
Yüzölçümünün artırılması davasında araştırılacak hususlar-
“Tepe” ve “dere” gibi yerler değişebilir nitelikte olmakla birlikte bazı hallerde sabit sınır sayılabileceğine göre, tapunun ilk oluşumunda belirtilmeyen bu sınır kayıtlarının sonradan eklenmesi olayı araştırılmalı ve kabule değer bir neden yoksa, ilk kuruluş tarihindeki sınırın geçerli sayılması, miktara değer verilmesi gereken hallerde de miktarı fazla olan kayda değer verilmesi gerektiği-
Bir sınırı deniz ya da kumluk olarak yazılı bulunan taşınmazların tapu kayıtları kapsamı belli edilirken yüzölçümünün gözönünde tutulmasının kesin bir kural olmadığı, eğer bilimsel inceleme ile kumluk sınırı saptanabiliyorsa, sınır çizgisinin buna göre kabulünün zorunlu olduğu, bu durum saptanamazsa tapu kaydı kapsamının yüzölçümü ile belli edilmesi yoluna gidileceği-
Kayıtların kapsamının tayininde, kayıttaki sınırlara itibar olunacağı-