Ortak sınırın bilirkişi aracılığı ile tespit edilememesi halinde, bu yönün tanıkla kanıtlanabileceği-
Sınırında gayri sâbit bir sınır olan orman bulunan, sınırları geniş-letilmeye elverişli bir taşınmazın tapu kaydında gözüken miktarının arttırılamayacağı-
Harita tekniğine uygun biçimde düzenlenmemiş olan iskan krokile-rinin, uyuşmazlığın çözümünde gözönünde bulundurulamayacakları-
Ölçek ve kat uzunlukları bulunan bir krokinin “yerine uygulama-sının mümkün olmadığı” yolundaki bilirkişi görüşüne değer verilemeyeceği-
Plân ve haritaya bağlı taşınmazlarda, tapunun kapsamının saptanmasında öncelikle bu plân ve haritanın gözönünde bulundurulması gerekeceği, plân ve haritanın uygulanmasının olanaksız olması halinde, ka-yıtta yazılı sâbit sınırlara göre, tapunun kapsamının belirleneceği-
Tapu içeriğini gösteren bir harita mevcut olması halinde, mülkiyet uyuşmazlığının bu haritanın fenni bilirkişi eliyle uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerekeceği-
Plândaki sınır ile arz üzerindeki sınırın birbirini tutmaması ha-linde, plândaki sınıra itibar edileceği-
Belediyenin ifraz sonucu kendisine yol olarak bırakılan kısım dı-şında kalan davacıya ait taşınmaza elattığı iddiası ile açılan davada, ifraz durumunu gösteren haritanın uygulanarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekeceği-
“Tepe”nin genişletilmeye elverişli sınır olduğu-
“Değişir nitelikte” bir sınır olan “dağ”ın ne zaman “değişmez ni-telikte” kabul edileceği-