Vesayet makamınca kayyım tayin ettirilip, dava küçüğün kayyımına ihbar edilmeden ve gösterdiği takdirde delilleri de toplanmadan hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Müşterek çocuğun, 2003 doğumlu olup yaşı gereği anne bakım ve ilgisine muhtaç olduğu, tarafların fiilen ayrıldıkları 2008 yılından beri annesiyle kaldığının anlaşıldığı, annesi yanında kalmaya devam etmesinin çocuğun gelişimini olumsuz etkileyeceğine dair dosyada delilin de bulunmadığı, o halde velayetin davalı anneye verilmesinin gerekeceği-
Türk Medeni Kanunu’nun 337. maddesinin evlilik dışı ilişkiden doğan çocuğun velayeti anaya ait ise de kanun koyucu, babalık davasında ananın her zaman çocuğun yararına davranmayacağı ilkesinden hareket ederek küçük için hemen vesayet makamınca kayyım tayin ettirilmesini (TMK.md.426/2) ve davanın Cumhuriyet savcısına, Hazineye; ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbarını (TMK.md.301/3) ve böylece çocuğun yararının korunmasını öngördüğü-
Boşanma sonucunda çocuğun anne yanında kalmasının bedeni, fikri ve ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmuyorsa, ana şef katine muhtaç olan küçük çocuğun velayetinin anneye verilmesinin gerekeceği-
Türk Medeni Kanununun 337.maddesi uyarınca evlilik dışı ilişkiden doğan çocuğun velayeti anaya ait ise de, kanun koyucu, babalık davasında ananın her zaman çocuğun yararına davranmayacağı ilkesinden hareket ederek küçük için kayyım tayin edilmesini (TMK.md.426/2) ve davanın Cumhuriyet savcısı ile Hazineye; ana tarafından açılmışsa kayyıma, kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbarını ve böylece çocuğun yararının korunmasını öngörmüş olduğu-
Tarafların evlilik dışı ilişkilerinden doğan 1997 doğumlu K… ile davalı baba arasındaki "soybağı" babalık hükmüyle, 1995 doğumlu M… ile de "tanıma" yoluyla kurulmuş ise de velayet hakkının anadan alınarak davalı babaya verildiğine dair bir kararın bulunmadığı, bu çocuklar üzerindeki velayet hakkının yasa uyarınca (TMK.m.337/1) tek başına davacı anaya ait bulunduğu dosya kapsamıyla sabit olduğu halde "davalıdan velayetin alınarak davacı anaya verilmesine" şeklinde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Evlilik dışı doğan müşterek çocuğun velayetinin davacı annede olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece; taraflardan delilleri sorulmak suretiyle velayeten anne tarafından açılan iştirak nafakası davasının esası hakkında hüküm kurulmasının gerekeceği-
Davalı K.’ın, H.’nin evlilik dışı ilişkisinden doğduğu toplanan delillerle kanıtlanmış olduğundan K.’ın davacının mirasbırakanları üzerindeki nüfus kaydının iptali ile H.’nin baba hanesine “evlilik dışı doğum” olarak tesciline karar verilmesi gerekeceği-
İki aracın çarpışması ve araçlardan birinde yolcu olan murisin ölümü nedeniyle açılan davada, her iki aracın da zorunlu mali sorumluluk sigortasını yapan sigortacının, tek poliçeden değil, her iki poliçeden de tazminat ödemekle yükümlü olduğu-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • kayıt gösteriliyor