Keşidecinin imzasının bulunmaması halinde, keşideci için aval vermiş olan şikayetçinin, senet bedelinden dolayı sorumlu tutulamayacağı, kambiyo senedi tanzimi için vekaletname verilmesi halinde bu kuralın uygulanmayacağı-
Senetteki borçtan sorumlu olmak için keşidecinin tek imzası yeterli olduğu, birden fazla imza atılmasına gerek bulunmadığı- Bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından, şirket kaşesi dışına atılan imzanın aval olarak değerlendireceği-
Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, takip dayanağı bonoyu şirketi temsilen imzaladığını, şahsi sorumluluğunun bulunmadığını belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu davada, sorumluluk doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirileceği- İtiraz eden ve adı geçen şirket yetkilisi olan borçlunun kaşe dışında, açıkta herhangi bir imzası da bulunmadığından, kaşe üzerine atılan imzaların şahsı adına değil, şirketi temsilen atıldığı ve şirketi borç altına soktuğu kabul edilmesi gerekeceği-
Şirket temsilcisinin şahsen sorumlu olabilmesi için şirket kaşesi dışında ayrı bir imzasının bulunması yeterli olduğu, her iki imzanın da kaşe üzerinde bulunması halinde ise yetkili temsilcinin sorumluluğundan bahsedilemeyeceği-
Kambiyo takibine konu edilen bononun zorunlu unsurlarından olan keşideci imzasının senette bulunmadığı, senedin ön yüzünde bulunan tek imzanın, keşideci şirketi temsilen değil, gerçek kişinin ismi yazılarak altına aval sıfatı ile atıldığı anlaşıldığından, bu hali bu hali ile takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olmadığından takibin İİK. mad. 170/a gereğince iptaline karar verilmesi gerektiği-
Senet metni dışına atılmış imzaların aval şerhi sayılmayacağının kabulü gerektiği-
Şirket temsilcisinin şahsen sorumlu olabilmesi için şirket kaşesi dışında ayrı bir imzasının bulunmasının yeterli olduğu, senetteki her iki imzanın da şirket kaşesi üzerine atılması halinde ise, artık "aval" olgusundan söz edilemeyeceği- Takibe konu bonoda tanzim eden şirket ve kefil olarak muteriz borçlunun adının yazılı olduğu, ön yüzündeki borçluya ait iki imzanın da şirket kaşesi üzerinde olduğu, açıkta imzanın bulunmadığı anlaşıldığından, imzayı atan kişinin, tanzim eden şirketin yetkili temsilcisi olması sebebiyle, imzanın şirket adına atıldığının kabulü gerekeceği ve bu durumda takibe konu senet nedeniyle borçlu gerçek kişinin şahsen sorumlu olmadığı, bu borçlunun itirazının kabulü ile İİK. mad. 169/a-5. uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Avalin geçerli olması için, aval verenin eşinin rızasının aranmayacağı ve bu durumda ihtiyati haciz talep edenin isteminin borçlu avalist yönünden de kabulü gerektiği-
Keşideci şirket kaşesi üzerinde imza dışında bononun ön yüzüne konulan her imzanın “aval şerhi” sayılacağı, aval için sadece imzanın yeterli olup ayrıca ad ve soyadın da yazılmasının gerekmediği; aval veren kimsenin kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi sorumlu olacağı- Şirket temsilcisinin şahsen sorumlu olabilmesi için şirket kaşesi dışında ayrı bir imzasının bulunmasının yeterli olduğu, her iki imzanın da kaşe üzerinde bulunması halinde, yetkili temsilcinin şahsi sorumluluğundan bahsedilemeyeceği-
Bir belgenin "kambiyo senedi" niteliğini taşıması için, "senedi tanzim edenin imzasını" içermesinin zorunlu olduğu; şirket yetkilisinin, şirket kaşesi dışında senet üzerine attığı imzanın kendisine sorumlu kılacağı; senette sadece imzanın bulunması yeterli olup ayrıca ad ve soyadın yazılmasının gerekli olmadığı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • kayıt gösteriliyor