Sorumluluk doğması için, keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından, şirket kaşesi dışına atılan imzanın aval olarak değerlendirileceği-
Şirket yetkilisi tarafından da olsa senede atılan ikinci imza, şirket kaşesi olmadan atılmış ise, burada keşideci sıfatı söz konusu olmayacağından, bu imza aval olarak kabul edileceği ve bu imza sahibinin borçtan şahsen sorumlu olacağı- Davacı-borçlu, senedin, düzenleme tarihinin altında bulunan şirket kaşesi üzerine şirket yetkilisi sıfatıyla imza atmış ayrıca kendi isim, soy isim ve T.C. kimlik numarasını yazmak suretiyle senedin kefil kısmını da ikinci kez imzalamış olup davacının kaşeyi ikinci kez adres kısmına basması sadece adres bilgilerinin açıklaması niteliğinde olduğundan, davacının senetteki ikinci imzasının aval veren sıfatıyla atıldığının kabulü gerektiği- "Davacının senet üzerinde kaşe dışına açığa atılmış imzasının bulunmadığı, atılan ikinci imzanın aval niteliğinde olmadığı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Aynı kişi tarafından kaşe üzerine atılan ikinci imzanın aval hükmünde olmadığı- Bonoda kefil bölümünde davacının isminin yazılmış olmasının bu durumu değiştirmeyeceği, aval için sadece imza yeterli olup ayrıca ad ve soyad yazılmasının gerekli olmadığı-
Davaya konu icra dosyalarında davalılar tarafından davalı kefil ve dava dışı kiracı şirket aleyhine başlatılan icra takipleri kira sözleşmesine dayalı olarak başlatılmış olduğuna göre kira sözleşmesine dayalı icra takibinde HMK'nun 390. maddesindeki haklılığı yaklaşık ispat hususu yerine getirildiğinden davacı vekilinin belirtilen icra takipleri nedeni ile ihtiyati tedbir talebinin, İİK'nun 72/3 maddesi de nazara alınarak davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu gözetilmek suretiyle borçlu kefil tarafından icra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde bu istemin de reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Senedin ön yüzündeki borçluya ait iki imzanın da şirket kaşesi üzerinde olduğu, kaşe dışında açığa imza atılmadığından, şirket yetkilisinin senetten dolayı şahsen sorumlu olmayacağı-
Takibe konu çekin arka yüzünde; “Avalimdir H.M.İ.” ibaresinin yer aldığı ve anılan şahsın imzasının bulunduğu görüldüğü, , bu imza ciro hükmünde değil, aval hükmünde olup, Türk Ticaret Kanunu’nun 701. maddesinin dördüncü fıkrası gereğince de, kimin için aval verildiği belirtilmediğinden düzenleyen için verilmiş sayılacağı-
Kefalet sözleşmesinin geçerliği bakımından eşin rızasının aranması yönündeki düzenlemenin aval veren hakkında uygulanamayacağı-
Takip dayanağı bononun arkasına aval anlamına gelen ''Kefil İ.K.'''nın imza attığı, 6102 sayılı TTK'nun 701. maddesi gereğince kimin için verildiği belirtilmeyen bu aval keşideci için verilmiş sayılacağından, aval verenin, keşideci gibi sorumlu olacağından takip dayanağı bono için keşideci ve lehtarı takip edemeyeceği, o halde, mahkemece, alacaklının yetkili hamil olmadığı gerekçesi ile İİK’nun 170/a-2. maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Takibe konu çekin arka yüzünde; “Avalimdir H.M.İ.” ibaresinin yer aldığı ve anılan şahsın imzasının bulunduğunun görüldüğü, bu imza ciro hükmünde değil, aval hükmünde olup, TTK.'nun 701. maddesinin dördüncü fıkrası gereğince de kimin için aval verildiği belirtilmediğinden düzenleyen için verilmiş sayılacağı-
Aval için imzanın yeterli olup, ad ve soyadın yazılmasının gerekmeyeceği- Aval veren kimsenin kimin için taahhüde girmiş ise onun gibi sorumlu olacağı- Şirket temsilcisinin şahsen sorumlu olması için şirket kaşesi dışında ayrı bir imzasının bulunması gerektiği-