Davalı sigortacının, davadan önce açılan hasar dosyasında, davacı çocuk için hesapladığı alacak yönünden likit olduğu gerekçesiyle, bu miktar üzerinden icra inkar tazminatına karar verildiği, davalının anılan bedeli tahsile yetkili olmayan kişiye ödediği, alacağın likit olmadığı gözetilerek davacı yanın icra inkar tazminatının reddi gerektiği-
Motorlu araç işletenin destek sağlayan kişiye karşı ileri sürebileceği def’ileri destekten yoksun kalanlara karşı ileri sürebilecek olmasına göre işleten zararın oluşumunda ölenin de kusurlu olduğunu ileri sürerek tazminatın ölenin kusuru oranında indirilmesini isteyebileceği-
Dava dışı vekil ile davacı üçüncü kişi arasında azilden önce yapılan 20.5.2006 tarihli harici satış sözleşmesinin vekil edeni bağlayacağı-
Alacak davalarında alacağın varlığını kanıt yükünün davacıda olduğu- Avalist kambiyo senedindeki imzasından borçludan bağımsız olarak sorumlu ise de, uyuşmazlık konusu olayda bono borçlusu ile avalist arasında bir organik bağın mevcut olması nedeniyle burada artık avalistin imzasının istiklalinden de, söz edilemeyeceği- Mahkemece, borcun varlığı saptandığı takdirde ise, temsilcinin kendisiyle sözleşme yapma yasağına aykırı davranıp, davranmadığı konusunun tartışılması gerektiği- Dava konusu olayda, uyuşmazlık konusu bonoların keşidecisi, müflis şirketi münferit temsile yetkili temsilcisi olup, kendisini borçlu gösterip, şirketi bonoya avalist (kendisine kefil) yaptığından temsilcinin kendi kendisiyle sözleşme yapma yasağı, menfaat çatışması hususları değerlendirerek mahkemece alacaklının alacağının gerçek olup olmadığı ve temsilcinin yetkisini aşıp aşmadığı hususları irdelenmek ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmek gerektiği-
  • kayıt gösteriliyor