TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Özel Borç İlişkileri > - Vekâletsiz İşgörme > - B. İşsahibinin hak ve borçları > Madde 530 - II. İşin işgörenin menfaatine yapılması hâlinde
Madde Listesi Madde 530 - II. İşin işgörenin menfaatine yapılması hâlinde
Binanın yıkılmasına ilişkin bir tehlike olmadığı, sadece güçlendirme yapmak için iş hanının şantiyeye dönmesinden dolayı eşya ve nüfustan arındırılmasının gerektiği anlaşıldığından, kiralananın tahliyesinin istenip tahliye kararı almadan, tahliye için tedbir kararı olmasına rağmen, zorla kiralayan tarafından kiralananın tahliye edilip eşyalarının özensiz olarak depo edilmesinden doğan zararda davacıya atfedilecek bir kusur bulunmadığı ve bu nedenle bilirkişilerce belirlenen zarar miktarının tamamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği- Kural olarak, kiracının kiralanana yaptığı zorunlu ve faydalı masrafların kira sözleşmesinin başlangıcında yapılmış olduğunun kabul edildiği- Kiralananın tahliyesi sonunda, kiralayan bunları benimsemiş ve kiracı aleyhine sebepsiz zenginleşme meydana gelmiş olduğundan, mahkemece yapılan imalatların hangisinin zorunlu ve faydalı masraflar hangilerinin lüks masraflar olduğunun belirlenmesi ve zorunlu ve faydalı masrafların kira sözleşmesinin başlangıcında yapılmış olduğu kabul edilerek bu tarihteki yıpranma payı düşülmüş rayiç bedel üzerinden değerlendirme yapılması gerektiği-
Bir ortağın ortaklık gelirini paylaştırmadan kendi namına ve hesabına ortaklığa ait taşınmazları kiraya vererek paralarını toplamış olmasının, BK. 530 (TBK. 630) maddesi uyarınca, vekaleti olmadan diğer ortaklar namına tasarrufta bulunmuş sayılacağı ve BK. 414 (TBK. 530) maddesince diğer ortakların yapılan işten hasıl olan yararları temellük hakkına sahip olacağı-
Davacı faydalı masrafları isteyemese de taşınmazın davalı tarafından satıldığı tarihte faydalı masraflar nedeni ile kiralanandaki değer artışı gözetilerek bu artışı isteyebileceğinden mahkemece ek rapor alınarak ya da konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulu ile yerinde yeniden keşif yapılmak sureti ile, taşınmazın satıldığı tarihte davacı tarafından yapıldığı kabul edilen faydalı masraflarla birlikte gerçek değeri ile faydalı masraflar dikkate alınmaksızın taşınmazın değeri belirlenmeli, bu şekilde elde edilecek değerler arasında bir fark meydana geldiğinde bunlar birbirine oranlanmalı, böylece davacı kiracının yaptığı imalatların bedele yansıma miktarı bulunarak bu miktara hükmedilmeli, eğer faydalı masrafların yapılmış olması hali ile yapılmamış olması halinde belirlenen değerler arasında bir fark bulunmuyorsa davalının sebepsiz zenginleşmesinin olmadığı kabul edilerek dava reddedilmesi gerektiği-
Mahkemece, davacı yanca C blok 5 no’lu dairedeki imalatın kendisi tarafından yapıldığı ve tamamlandığı iddia edildiğine göre 22.04.2002 tarihli protokol gereği tasfiyenin hangi tarihte sona erdiği saptanarak, o tarihteki C blok 5 no’lu dairenin fiziki durumunun tespit edilmesi ve bu durumun dikkate alınarak davacının imalat giderleri konusundaki talebinin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçleri ile bedelinin (gerçekleştirdiği işlerin BK’nın 414 maddesi gereğince vekaletsiz iş görme hükümleri gereğince) hesaplattırılarak iş gören kooperatifin aralarında akdi ilişki bulunmayan davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekeceği-