Süre bitimi nedeniyle kiralananın tahliyesine yönelik olarak yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemi- İcra mahkemesince dava yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile reddedilmişse de, davalı tarafça İİK. 275/2 uyarınca kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir belge dosyaya ibraz edilmediğinden, davacı alacaklının, İİK 272 uyarınca, dönem sonunda takip yaparak tahliye istemesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-
Feshi ihbar nedeniyle tahliye istemi-
Davaya konu kiralanan, davacı kiracıya 26.02.2010 tarihinde, 3 yıllık sözleşme ile kiraya verilmiş olup kiralanan "açık otopark" olduğundan Türk Borçlan Kanun'unun genel hükümlerine tabi olduğu ve kiraya veren 13.03.2013 tarihinde gönderdiği ihtarname ile de sözleşmenin yenilenmeyeceğini bildirdiğine göre, süre sonunda sözleşmenin sona erdiğinin kabulü gerektiği- Sözleşmenin sona erdiği tarihten sonra kiracı kullanımının ecrimisil gerektirdiği gözetilerek, sözleşmenin sonu olan 26.02.2013 tarihinden tahliye tarihi olan 31.05.2013 tarihine kadar geçen süre için talep edilebilecek ecrimisil bedeli hesaplanarak, yapılan fazla ödeme varsa iadesinin yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, ariyet olarak verilen malzemelerin bedelinin tahsiline ilişkin hüküm fıkrasında faize hükmedilmemesi doğru değil ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi için hükmün bozularak yeniden yargılama yapılmasında usul ekonomisi açısından yarar gözetilmediği-
Davaya dayanak yapılan 13/10/2006 başlangıç tarihli 3 yıl süreli yazılı kira sözleşmesiyle, arsa vasfındaki taşınmazın, G.S.M. baz istasyonu kurulması ve kullanılması için kiralandığı; kira sözleşmesinin özel şartlar 5. maddesindeki " Kira Sözleşmesi, başlangıç tarihinden itibaren 3 yıl müddetle geçerli olacaktır. Sözleşmenin, yenilenmeyeceği kiracı tarafından bu 3 yıllık dönemin sona ermesinden 3 ay önce kiralayana, yazılı olarak ihbar edilmeyecek olursa, işbu Sözleşme ayrıca herhangi bir işleme ya da bildirime gerek olmaksızın aynı şartlarla ve süre ile kendiliğinden uzamış olacaktır." düzenlemesi gereğince, akdin yenilenmeyerek fesih edileceğinin davalı tarafa bildirildiği; kira sözleşmesinin 5. maddesinde kiracıya tanınan fesih hakkının 1 kira dönemi için geçerli olup sözleşmenin ilk uzama süresi olan 3 yıllık sürenin bitiminden sonra 13.10.2012 tarihinden itibaren TBK 327/2 maddesi gereğince sözleşmenin süresiz hale geldiğinin kabulünün gerekeceği; kira sözleşmesinin özel şartlar 5. maddesindeki düzenlemenin 3 yıllık uzama süresinden sonra da kiralayanın fesih hakkını ortadan kaldırdığının düşünülemeyeceği; bu durumda mahkemece TBK 328/1-2 maddeleri dikkate alınarak tahliye ve alacak hususunda bir karar verilmesi gerektiği-
Kiralayan tarafından kiracı aleyhine açılan kira alacağının tahsili istemine ilişkin davada; belediyeler 13.07.2005 tarihinde 2886 sayılı yasa kapsamına alındığına göre 13.07.2005 tarihine kadar olan süre için davalı kiracının dayanak kira sözleşmelerinde artış şartının da düzenlenmediğine göre sözleşmede kararlaştırılan yıllık 14.000 TL üzerinden kira parasından sorumlu olduğu;13.07.2005 tarihinden itibaren ise kira sözleşmesinin sona erdiğinin ve davalının artık fuzuli şagil olduğunun kabulü ile 13.07.2005 tarihinden sonraki davalı kullanımı için davacı Belediyenin ancak ecrimisil isteyebileceğinin kabulünün gerekeceği-
Kiralananın kapalı alanlarının toplamının 563,5m2 olduğu , bu haliyle hakim vasfının çatısız olduğu ve Türk Borçlar Kanununun genel hükümlerine tabi bulunduğu- Kira sözleşmesine göre, kiracının talep etmesi ve yönetim kurulunun uygun görmesi halinde kira sözleşmesinin aynı şartlarda 5 yıl daha uzatılabileceği kararlaştırılmış ise de bu hüküm tarafların ortak iradesine bağlanmış olup davacı tarafın, kiracının uzatma talebini reddettiği ve bu durumda kira sözleşmesi 5 yıl olan sürenin geçmesi ile TBK 'nın 327 maddesi gereği sona erdiği; kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren bir ay içinde açılan dava süresinde olduğundan tahliye kararı verilmesi gerektiği-
Mahkemece taşınmazın ihale ile kiraya verilmediği gerekçesi ile davanın kabulü ve kiracılığın devam ettiğinin tespitine karar verilmişse de, öncelikle keşif yapılmak suretiyle taşınmazın hakim unsuru da gözetilerek mevcut vasfı tespit edilerek 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun konut ve çatılı işyeri kira sözleşmelerine ya da genel hükümlerine tabi olup olmadığı belirlendikten sonra sonucu dairesinde karar verilmesi gerekeceği-