5510 s. K. mad. 59 ve 100 uyarınca Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından tutulan tutanakların aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli olduğu- Kurum Denetmen Memuru tarafından düzenlenen raporda dinlenen köy muhtarı ve azaların davacı ile eski eşinin boşandıklarını bilmediklerini ve tarafların aynı evi paylaştıklarını bildirdikleri ve bu haliyle davacı ve eski eşinin fiilen birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olduğundan ve Sosyal Güvenlik Denetmen Raporunun aksinin de davacı tarafça ispat edilemediği anlaşıldığından, aylığın kesilmesine yönelik Kurum işleminin yerinde olduğu-
Hakkında verilen boşanma kararı 09.02.1998 tarihinde kesinleşen davalıya, 1977 yılında yaşamını yitiren sigortalı eşi üzerinden 1479 sayılı yasa uyarınca hak sahibi eş sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davacı Kurumca 2010 yılında gerçekleştirilen işlemle 01.10.2008-31.12.2011 tarihi itibarıyla kesilerek, 2008 –2010 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği- 5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin 2. fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapıldığı ve anılan maddeye dayalı açılan davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulmasının önem arz ettiği- Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu görevlilerince gerçekleştirilen soruşturmada elde edilen somut veri ve saptamalar ile ev denetiminde davacı ile boşandığı eşinin aynı evde birlikte yaşadıklarının belirlenmiş olması, fiili beraberliğin bulunduğu yönündeki seçmen sandık listesi, emlak vergisi bildirim belgesi, ölüm aylığı almakta olan boşanılan eşin davalı Kurum kayıtlarındaki adres bilgisi, yargılama aşamasında keşif zaptı, keşiften sonra alınan bilirkişi raporundaki fotoğraflar ve kroki, Emniyet Müdürlüğü görevlilerince yapılan araştırma sonunda düzenlenen 03.12.2011 tarihli tutanak içeriği ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında davalı ile boşandığı eşinin fiili olarak birlikte yaşadıkları belirlendiğinden, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği- 
Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen hak sahiplerine gelir veya aylık tahsisi yapılmaması ile bağlanan gelir veya aylığın  kesilmesine ilişkin Kurum işlemi usul ve yasaya uygun olup gelirin veya aylığın kesilme tarihi ile Kurumun geri alma hakkının kapsamına ilişkin olarak; fiilen birlikte yaşama olgusunun başlama tarihi esas alınarak bu tarih itibariyle gelir veya aylık kesme veya iptal işlemi tesis edilip ilgiliye, anılan tarihten itibaren yapılan ödemeler yasal dayanaktan yoksun ve yersiz kabul edilmesi gerekip  ancak uygulanacak madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, fiili birliktelik daha önce başlamış olsa dahi maddenin yürürlük günü öncesine gidilerek; 01.10.2008 tarihi öncesine ilişkin borç tahakkuku söz konusu olmamalı ve bu şekilde belirlenecek yersiz ödeme dönemine ilişkin olarak 5510 sayılı Yasanın  96. maddesine göre uygulama yapılması gerektiği-
İtirazın iptali istemine ilişkin davada; kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemlerin, yemin hariç her türlü delile dayandırılabileceği- Bunlar tarafından düzenlenen tutanakların aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu-
Davacının ölen annesi nedeniyle aldığı ölüm aylığını, ayrıldığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesi ile kesen Kurum işleminin iptali ve kesilen aylığın yeniden bağlanması istemine (5510 s. K. mad. 56/2) ilişkin davalarda , "eylemli olarak birlikte yaşama" olgusunun tüm açıklığıyla ve özellikle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması gerektiği- SGK kontrol memuruna ifade veren tanıkların yargılamadaki gerekçesiz ifade değişiklikleri de göz önünde bulundurulmak suretiyle yöntemince araştırma yapılması, tarafların göstereceği tüm kanıtlar toplanması, bildirilen ve dinlenilmesi istenilen tanıkların ifadeleri alınması, davacı ile boşandığı eşinin yerleşim yerlerinin saptanmasına ilişkin olarak; muhtarlıktan ikametgah senetleri elde edilmeli, ilgili Nüfus Müdürlüklerinden sağlanan nüfus kayıt örnekleri ile yerleşim yeri ve diğer adres belgelerinden yararlanılması, adres değişiklik ve nakillerine ilişkin bilgilere ulaşılması, özellikle ilgili Nüfus Müdürlüğü’nden adres hareketleri, tarihleriyle birlikte istenilmesi, ilgililerin su, elektrik, telefon aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiği saptanması, seçmen bilgi kayıtları getirtilmesi, varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adresler dikkate alınması, boşanan eşler 4857 s. K. hükümleri kapsamında yer almakta iseler adlarına ödeme yapılabilecek özel olarak açılan banka hesabı bulunup bulunmadığı belirlenmesi, boşanan eşlerin kayıtlı oldukları bölge/bölgeler yönünden kapsamlı Emniyet Müdürlüğü/Jandarma Komutanlığı araştırması yapılması, anılan mahalle/köy muhtar ve azalarının tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulması, böylelikle “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Hak sahibi konumunda yer alan davacıya bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kesilmesi yönündeki davalı Kurum işleminin iptali ile borçlu olunmadığının tespiti istemi-
Aksi Kurum işleminin iptali ve aylığın yeniden bağlanması istemi-
5510 Sayılı Kanun'un mad. 56/2 hükmüne dayanılarak açılan davada, boşandıktan sonra eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulup sonuca gidilmesi gerektiği-
Yersiz ödendiği iddia edilen ölüm aylıklarının tahsili; birleşen dava, ölüm aylığı bağlanması istemi-
18.10.2008-17.02.2012 tarihleri arasında davacıya ödenen ölüm aylıklarının yersiz olduğunun davalı kurumca tespiti nedeniyle, aylık kesintisi ve ödenmiş aylıkların geri iadesi işlemlerinin iptali istemi-